“İzmir’in turizmdeki serüveni Antalya’dan daha eski. Aradaki açığı kapatması için potansiyelinin farkına varması gerek.. Alaçatı, Çeşme veya Foça’da otelden çıktığınız zaman sokak da sizi içine çekiyor. Böyle birkaç yer var dünyada. Bu havanın bozulmaması lazım..”
‘Travel Turkey İzmir’ turizm fuarının ilk gün konukları arasında Kültür ve Turizm eski Bakanı, İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay da vardı. Fuarı Ege Turizm İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler ile birlikte gezen Ertuğrul Günay gazetecilerin soruların yanıtladı. Bir soru üzerine özel olarak Çeşme, genel olarak İzmir’in hak ettiği yerde olmadığını, İzmir’in hem doğa, hem de tarih olarak Antalya ile yarışabilecek bir yer olduğunu söyledi. Şu anda Antalya’nın dünyanın bildiği bir turizm merkezi haline geldiğini, İzmir’in ise henüz kendisini Türkiye’de kabul ettirmeye çalıştığını belirten Ertuğrul Günay, “Halbuki İzmir’in turizmdeki serüveni Antalya’dan daha eski. Altyapı, konaklama tesislerisleriyle. Belki turizmi önemsemek konusunda biraz geriden gidiş var. İzmir bu potansiyelinin farkına varıp, daha fazla turizmi daha fazla önemserse yakın bir tarihte bu mesafe kapatılır. Kapatılması da şart. Çünkü Türkiye’nin Antalya’nın dışında yeni destinasyonlara ihtiyacı var. İzmir bu açıdan çok öncelikli imkanlar taşıyan bir bölge” diye konuştu.
Çeşme’nin ise çirkin yapılaşmanın esiri olmaması gerektiğine inandığını vurgulayan Ertuğrul Günay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çirkin yapılaşmanın esiri olmazsa, önümüzdeki dönemde Çeşme’nin ciddi gayretler göstereceğini umuyorum. Tekrar Türkiye’de hak ettiği yere doğru yükselecektir. Alaçatı, Çeşme başta olmak üzere Karaburun’a kadar olan bu alanda doğa henüz oldukça bakir durumda. Ama Kuşadası gibi önümüzde kötü bir örnek var. Eğer yapılaşma konusunda planlama önden gitmezse hepimizi tehlikeli günler bekliyor demektir. Çeşme’nin, konaklama tesislerinin dışında sokakta bir çekim potansiyeli olan Türkiye’nin ender parçalarından birisi olduğunu her yerde anlatıyorum. Alaçatı, Çeşme veya Foça, böyle birkaç yer var ki dünyada, otelden, konaklama tesisinden çıktığınız zaman sokak da sizi içine çekiyor. Bu havasını bozmaması lazım. Çeşme’ye yoğun bir nüfus akışının olmaması, Çeşme’nin imar saldırısından korunması ve bugünkü doğal yapısını büyük ölçüde koruması lazım. O zaman gelecekte hem daha fazla turist gelir, hem de Çeşme’de yaşayanlar turizmden daha fazla gelir elde eder.”
ÇEŞME’YE BİRKAÇ YÜZ TOKİ KONUTU, AMA BİNLERCE DEĞİL
TOKİ’nin Çeşme’de yapmak istediği bina miktarına itiraz ettiğine ve itirazını hala sürdürdüğüne dikkat çeken Günay, “Elbette insanların kolaylıkla konut sahibi olma hakkı var. Residere’deki bölge ön planda gözüken bir yer değil, arazi biraz geride bir yerde. Ben araziyi de gezdim, biliyorum. Ama sayıyı abartmamak lazım. Yani sayıyı birkaç yüzler seviyesinde tutmak, katiyen binlere çıkarmamak lazım. Çeşme’ye nüfus taşımaya kalkmak, dışardan Çeşme’ye yapılacak en büyük yanlışlardan birisi olur” dedi.
Fulya OMAÇ / Çeşme Aktüel Dergisi