We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Sektörel Haberler 2017 UMUT VE HÜSRAN OLGULARINI BARINDIRIYOR

2017 UMUT VE HÜSRAN OLGULARINI BARINDIRIYOR

İstanbul Otelciler Derneği Genel Başkanı Barış TÜRER ile yeni kurulan İstanbul Otelciler Derneği ve İstanbul turizmini değerlendirdik.

GM DERGİ ÖZEL HABER 

İstanbul dünyaca ünlü bir marka aynı zamanda, bu yıl tüm ülke zorlu bir süreç yaşadı, İstanbul turizmi de etkilendi, İstanbul otelleri bu krizi iyi yönetebildi mi?

Her şey Sultanahmet’te ki o hain saldırıyla başladı ve ne yazık ki ardı arkası kesilmedi, Atatürk Havalimanı ve 15 Temmuz felaketi derken neye uğradığımızı şaşırdık hep birlikte. “Her şey arka arkaya geldi” dedikleri bu olsa gerek. Başta turizm ve otelcilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşanan sancılar ve bu sancılar sebebiyle meydana gelen hasarlar oldukça ağırdı. Otellerimizde işsizliğin arttığı, yatırımcıların müessese kapılarına kilit vurmak durumunda kaldığı, hali hazırda operasyonuna devam eden müesseselerin birçoğunun ise personel maaşlarını sağlıklı olarak ödeyemediği bir konjektör yaşanır oldu. “Öldürmeyen Allah, Güçlendirir” deriz ya hep.. Daha ölmüş değiliz. Ancak.. Evet, kriz süresince ciddi hasarlar aldık. Bunu konuşmamak, göz ardı etmekte tabi ki olmaz.

İstanbul turizmi ve markası sizce hak ettiği yerde mi? Değil ise bu konuda neler yapılmalı?

İstanbul turizmi ve markası elbette ki şuan da hak ettiği yerde değil, lakin dünya üzerinde hali hazırda yaşanan büyük bir kriz mevcut iken, İngiltere Avrupa Birliği’nden çıkma kararı almış iken, Almanya’da enflasyon tavan yapmış iken; Orta Doğu yerle bir edilmiş iken; “neden olmamız gereken yerde değiliz” sorusunu sormak pekte sağlıklı olmayabilir şu aralar. Yaptığımız ve yapacak olduğumuz tanıtımlar, fiyat indirmeler; kalite yükseltmeler.. Bunlar bir kenara şuan da Dünya’nın genel olarak zamana, insanlarının nefes almaya, kendi yörüngesindeki görevini sağlıklı olarak tamamlamaya ihtiyacı var. İnsanlığın kendine gelmeye ihtiyacı var. Demek istediğim, sektörde yaşanılan bu üzücü aksilik ve olumsuz ilerleyişi hiçbir şekilde tanıtım veya reklam gibi aksiyonlarla bağdaştırmak bugün için geçerli olmayabilir.

İstanbul da turizmci olmayı tarif eder misiniz? Sizin için ne ifade ediyor?

İstanbul büyük bir metropol. Birçok ülkenin nüfusunu katlayacak kadar kalabalık. Tarihi, teknolojiyi, doğayı, mimariyi ve birçok güzelliği ve özelliği bir arada görebileceğiniz; baktığınız her farklı pencereden görebileceğiniz çok farklı kültürlerin mevcut olduğu bir lokasyon. İstanbul’a, şehir otelciliği diyorlar.. Evet, büyük bir şehrin otelciliği yürüyor burada. Ancak tek bir farkla.. Antalya da ki, Trabzon veya Bursa’daki gibi tek tip misafir yok burada. Örneğin, Sultanahmet.. Avrupalı ve Uzak Doğulu misafirlerimizin bir numaralı tercihi; Taksim ise Orta Doğu ve İranlı’nın vazgeçilmesi. Şişli, Levent ve Maslak bölgesinde iş dünyasına hitap eden oteller var iken, Anadolu Yakası da tamamen kongre ve toplantı organizasyonlarına ağırlık veriyor. Bir de havalimanı otelciliği dediğimiz bir sınıf gündem de son birkaç senedir. İçerisinde barındırdığı kültürel ve sosyal farklılıklar gibi, farklı sınıflarda otelciliğin ve turizmin icra edildiği bir lokasyon burası. Hiçbir yere benzemez ve mukayese edilemez demelerim ise hep bu yüzden.

2017 yılı ile ilgili düşünceleriniz ve yapılması gerekenler nelerdir?

2016 yılında her şey Sultanahmet’teki o hain saldırıyla başladı ve ne yazık ki ardı arkası kesilmedi, Atatürk Havalimanı ve 15 Temmuz felaketi derken neye uğradığımızı şaşırdık hep birlikte. “Her şey arka arkaya geldi” dedikleri bu olsa gerek. Başta turizm ve otelcilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşanan sancılar ve bu sancılar sebebiyle meydana gelen hasarlar oldukça ağırdı. Birçok kimseler umudunu yıldız kaymasına, 4 yapraklı yoncaya veya nazar boncuğuna bağlamış durumda. Kimileri ise tarih bile verebiliyor 2018’ler 2020’ler.. Yaşadığımız felaketlerin elbette ki bir çözümü mevcut lakin sektörün düzelmesi yönünde ki umutlu bekleyiş halen devam ederken bir takım süre ve süreçlerle verilen cevapların hüsranla bitmesi beni korkutmuyor değil. Çözüm önerileri, çözüm planları ve çözüm süreçleri hep tartışılıyor, konuşuluyor. Dünya üzerinde hali hazırda yaşanan büyük bir kriz mevcut iken, İngiltere Avrupa Birliğinden çıkma kararı almış iken, Almanya da enflasyon tavan yapmış iken; Orta Doğu yerle bir edilmiş iken; şuan yaşadıklarımızın Dünya hareketlenmesinin kelebek etkisi misali bir yansıması desek daha doğru olur gibi geliyor bana. Bu süreci atlatabilmenin en net çözümlerinden biridir ki “her ev sakininin kendi kaldırımının üzerini temizlemesi..” “Herkesin elini taşın altına koyması..” Bu süreçte göstermeliyiz, gücümüzü; kuvvetimizi.. Herkes kendi oteli için canla başla çalışmaya başlayıp, bölge ve ülke bazında çalışmalarla devam etmeli. 2017.. Umut ve Hüsran olgularını barındırıyor bence. Tam bir Sürpriz Yumurta da diyebiliriz. İçerisinden neyin çıkabileceğini tahmin edemeyeceğimiz bir yıl olacak gibi duruyor. Tabi ki dileklerimiz, sağlıkla ve huzurla dolu, barış, dostluk ve kardeşliğin ön planda olduğu başarı ve istikrarın artarak devam ettiği bir yıl olmasıdır.

 

Gelelim dernek faaliyetlerine ; Taksim Otelciler Platformu [TAKOP] olarak yeni bir oluşumun içinde olduğunuzu biliyoruz. Yeni oluşumunuzun ürünü olan faaliyetlerinizi bundan sonra İstanbul Otelciler Derneği [İSTODER] olarak devam edeceğinizi öğrendik. Buna nasıl karar verdiniz?

Öncelikle “Taksim Otelciler Platformu” nu biraz tanıtmak isterim sizlere..  27 Mayıs 2015 de büyük bir inanç ve azimle, algı ve isim değeri hali hazırda yüksek olan Taksim adına daha fazla değer katabilmek için “Taksim Otelciler Platformu” ‘nu kurduk. İnançlı ve genç bir ekiple çıktık biz bu yola. Hedefimiz fayda üretmek oldu ilk günden bu yana. Bu fayda “Taksim’in değerini arttırmak” ile başlayıp; kültürel etkinlikler ile turizm ve otel profesyonellerini bir arada toplamak, istihdam sağlamak, sektörel sertifika eğitimleri düzenleyerek sektöre yeni kanlar eklemek gibi maddelerle uzayıp gidiyor. Kısa bir sürede canlandırdığımız ve sonuçlandırdığımız başarılı çalışma ve projelerle, sağladığımız ve takibini daima sürdürdüğümüz istihdam oranıyla bu denli sözü geçen ve dinlenen; gün be gün artan üye ve takipçi sayımızla Taksimi bir marka olarak geride bırakarak, ötesine geçtiğimiz, Türkiye’nin 7 bölgesinde de bilinen, merakla takip edilen ve destek talep edilen bir oluşum olduk. “İstanbul Otelciler Derneği” ise benim ve ekibimin yola çıkış sebebi. Ancak “Taksim Otelciler Platformu” markasıyla başlangıç nedenimiz, sektörü daha iyi tanımak; mevzu bahis konulara daha küçük bir marka ile içeriden bakabilmek, sektör emekçilerinin ve de profesyonellerinin düşüncelerini değerlendirebilmek içindi. Tabiri caizce nabız ölçmek için başladığımız bir markaydı da diyebiliriz.

Derneğinizi mevcut kaç üyesi ve hangi oteller var, örnek verebilir misiniz?

Aslında kurulmaya karar verdiğimiz ilk günden bu yana birçok kimselerce anlam karmaşasına düşülen bir konuya değindiniz. Taksim Otelciler Platformu olarak soracak olursanız eğer daha evvelde bahsettiğim “Türkiye’nin 7 bölgesinde de bilinen, merakla takip edilen ve destek talep edilen bir oluşum olduk. Öteye gidelim… Kıbrıs, Gürcistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Orta Doğu gibi ülkemize ve kültürümüze yakın komşu ülkelerimizde görev alan kendi vatandaşımız olan profesyonel dostlarımız” söylemimden de anlaşıldığı gibi yeni oluşumumuz olan İstanbul Otelciler Derneği çatısı altında da otel veya turizm işletmelerini üye olarak görmüyoruz. Biz sektörün en alt kademesinde çalışan emekçimizden, en üst pozisyonunda görev alan profesyonelimizi temsil ediyoruz. Üyelerimiz içerisinde elbette ki, otel yatırımcılarından tutunda her konum ve pozisyondan üyelerimiz yer almakta.

İstanbul, Türk turizmi için önemli bir destinasyon bu destinasyonda dernek faaliyetlerini gerçekleştirmek zor değil mi?

İstanbul, Türk Turizminde önemli bir destinasyon olmanın ötesinde, içerisinde barındırdığı farklı kültür ve medeniyetleri ile 2010 da kabul gördüğü gibi günümüzde de Avrupa’nın da Kültür ve Turizm Başkentidir. Ancak büyük ve oldukça dağınık bir şehir olduğunu da inkar etmemek lazım elbette ki. Dernek faaliyetlerimizde ise, bunca zamandır kökten yetişerek sahip olduğumuz bilinirlik ve sağladığımız güven sebebiyle zorlandığımızı düşünmüyorum. Güzel olan bir şey var, “farkındalık”. Tüm profesyonellerimiz oldukça bilinçli ve gerçekçi bakıyor artık tüm pencerelerden. Bu anlamda, üretmeye çalıştığımız fayda ve erişmeye çalıştığımız başarı yolunda da her türlü aksiyon ve faaliyetlerimiz, tüm emekçi ve profesyonellerimizin dışında yatırımcılar tarafından da desteklenir duruma geldi. 15 Temmuz felaketinden sonra da her ortamda söylediğim gibi “Biz Birlikte Güzeliz..” birliktelik ve destekler olduğu sürece başarmamak ve üretmemek için hiçbir engel olamaz.

 Son olarak İstanbul Otelciler Derneği olarak hedefleriniz nelerdir?

İstanbul Otelciler Derneği [İSTODER] olarak hedefimiz turizm sektörü faaliyet alanının temelini oluşturan otelcilik kolunun gelişimine direkt ya da dolaylı olarak katkıda bulunmaktır. İstanbul içerisinde; Dernek standart ve prosedürlerinin belirlediği yetkiler çerçevesinde mesleki disiplinin sağlanması, mesleğin gelişimine ilişkin faaliyetler, konaklama işletmelerinin karşılaştıkları sorunların araştırılması, çözümü yönünde yapılan çalışmalar, derneğin hizmet kapsamı içinde yer alan önemli işlevler arasındadır. Turizm sektöründe yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlara ilişkin tüm konuları, ilgili makamlar dikkatine sunmak; bu konularda kamuoyunu bilgilendirmek de İstanbul Otelciler Derneği’nin temel hedefleri arasında yer almaktadır. Bu hedefleri gerçekleştirebilmek için, kamu ve özel sektör kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yapan İstanbul Otelciler Derneği, turizm politikalarının geliştirilmesinde de önemli görevler üstlenmeyi hedeflemektedir. “Kültürel, tarihi ve insani değerlerin korunması ve bu konulara ilişkin sosyal sorumlulukların geliştirilmesi” gibi sektörü yakından ilgilendiren konularda, bir sivil birlik olarak yol gösterici ve örnek rol grubu olma özelliği de taşımaktadır. İstanbul Otelciler Derneği, sektör ile ilgili ulusal ve uluslararası tüm birlik ve organizasyonlar ile ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de faaliyetler yürütmeyi benimsemektedir.

 

Yorum Yaz