We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel MEHMET BİÇER: “DERS ALMA VAKTİMİZ GELMİŞTİ, ALDIK”

MEHMET BİÇER: “DERS ALMA VAKTİMİZ GELMİŞTİ, ALDIK”

Liberty Hotels Lykia Genel Müdürü Mehmet Biçer, uyguladığı farklı yönetim biçimlerini,  kriz döneminde devletin uyguladığı politikaları ve turizm camiasının içinde bulunduğu durumu GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ’NDE değerlendirdi.

Siz farklı yönetim biçimlerinizle dikkat çekiyorsunuz. Farklı olmak için mi, farklı davranıyorsunuz?

Farklı olmaktan öte işimizde fark yaratmayı ilke edinmiş bir yapımız var. İşimi  çok severek yapıyorum. Bu sevgiyi işimde enerjiye dönüştürerek farklı işler ortaya çıkarmak çabasındayım. Yönetim ekibimle beraber farklılıkları yaparken insanı odak noktası olarak alıyoruz. İşimizde profesyonel gibi düşünüp amatör gibi hareket ediyoruz. Bunları yaparken de çevremizde mutlu insanları görmek içsel huzurumuzu artıyor. Herkes kalifiye eleman bulamadığından şikayet ederken biz bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamadık ve yaşayacağımızı da düşünmüyorum. Çalışanlarımıza diğer otellerden daha çok para vermiyoruz, farklı olarak sadece sevgi ve güven veriyoruz. Bu yönetimsel farklılığa 6 yıl önce gülen meslektaşlarım, şimdi konu hakkında  danışıyorlar ve her zaman onlarla bildiklerimizi paylaşıyoruz. Yönetimsel olarak farklı olduğumuz gibi pazarlama konusunda da farklı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Özellikle dijital dünya da uyguladığımız farklı pazarlama tekniklerinin yararlarını görüyoruz. Geçen seneki krizden en az etkilenen 5 otel varsa, bunlardan biri de Liberty Hotels Lykia’dır.Şuan geçen seneki gibi derin kriz devam etmesine rağmen mayıs sonrasında bir sıkıntının olacağını öngörmüyorum. Ekibim ve ben heyecanla yeni sezona hazırız.

Yatırımcılara, gençlere ve meslektaşlarıma birer tavsiye verecek olsan, bunlar neler olurdu?

Yatırımcılarımıza tavsiyem; 5 yıl otel yapmayın ve renevasyon yatırımlarını asla ihmal etmeyin. Meslektaşlarıma tavsiyem; kriz var diye asla hizmet standartlarından taviz vermeyin, sonra bedeli ağır ödersiniz. Gençlere tavsiyem ise; turizm dünyaya entegre bir sektördür. Dünya insanı olmak isteyen turizmde çalışsın.

Turizmde son dönemlerde krizler yaşanıyor. Bu dönemlerde en çok dikkatini çeken konular neler? Bunlar sektörün içinden de olabilir, dışından da olabilir.

Bence kriz olmalıydı ve oldu.  Çünkü artık turizmciler olarak bizim de bir takım şeylerden ders alma vaktimiz gelmişti. Hem yatırımcılar hem de turizmcilerimiz şımarmıştı. 2000 yılından bu yana bir kriz yaşamamıştık. Yatırımcımız, bırakın yatırımları, garsonlarımız bile misafirleri  beğenmemeye başlamıştı. Bir silkelenme sürecine ihtiyacımız vardı, ama bu kriz fazla silkeledi ve silkelenmeye devam ediyor. Bu dönemde atalarımızın meşhur “ herkes ektiğini biçer” sözü gerçekleşiyor. Vakti zamanında önce çalışanlarını sonra misafirlerini mutlu eden tesisler krizden en az zarar alanlar oldu. Kurumunu sahiplenen, dik duran ve ne olursa olsun mücadelesini yapan profesyoneller başarılı oldu ve onların hem kendi yönetimlerinde hem de sektörde değerleri daha da arttı. Otel yatırımcıları onları takibe aldı. İşlerini kötü yapanlar için sektörden ayıklanma süreci başlamış olduç

Peki, sektörün dışında neler dikkatinizi çekti ?

Krizle birlikte turizm sektöründen başka sektörlere çok fazla eleman akışı oldu.  Bu durum turizmin geleceği için çok büyük bir kriz yaratacaktır. Turizm sektörü yönetim felsefelerini ücret politikalarını yeniden gözden geçirmeli ve yeniden yapılandırmalı. Diğer sektörler turizm çalışanlarını hemen işe alıyorlar. Çünkü çok yüksek oranda iletişim donanımlarına sahip oluyorlar.  Son dönemde diğer sektörler bunun farkına vardı. Krizin etkileri turizmin dışında da görülüyor.  Alınımını gerçekleştirdiğimiz ithal ürünlerde yüzde 50 oranlarında fiyat artışları var. Yerli ürünlerin satışını yapan firmalarımız ise geçen yılın altında fiyatlar vererek zarar ediyorlar. Bizi hem çok ucuza almak hem de çok pahalıya almak çok üzüyor.  İnsanların emeğinin karşılığını ödemek istiyoruz.

 Dijitalleşen dünya aynı zamanda Türkiye’de turizm sektöründe sıkıntılara da neden oluyor. Booking.com’un Türkiye’de faaliyetlerinin durdurulması da buna örnek.  Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rekabet etmeyi ve işimizi daha iyi yapmayı öğrenmeliyiz. “ Çamur at izi kalsın” gibi yaklaşımlar doğru değil.”  Booking.com dünyanın online pazardaki lideridir. Bizim de seyahat acentelerimizin öğreneceği çok şey var. Liberty  olarak çok şey öğrendik.Çok güzel işler yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Ama “bağcıyı öldürmeyelim, üzüm yemeye bakalım.” Bağıcıyı öldürüyoruz şuan ve bu hiç doğru değil.  Öldürmekle de ondan kurtulamayız başka bir alternatifi doğacaktır. Kendimizi geliştirerek ondan rekabet etmeyi öğrenmeliyiz. “Booking.com’u kapattık, hadi müşteri bana mecbur olsun” tarzındaki kısır döngülere acil son vermeliyiz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Siyasi olaylardan turizm çok etkilendi. Devlet büyüklerimiz konuştular, belki bizim bilmediğimiz  bir şeyler vardı. Onların haklarını aradılar. Yetkililer artık mevcut çerçevede her şey süper gidiyor, turizmde her şey güzel olacak v.s tarzında açıklamalar yapmasınlar. Çünkü yatırımcı çaresiz, sektör çaresiz. Bu söylemlere inanan sektör hayal kırıklığına uğruyorlar. Geçen sene nisan ayında Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı’nın “ İki buçuk milyon Rus Turist Gelir” söylemi vardı. 2016 yılı sonunda rakamlar ortadaydı.  O açıklamayı yapan devlet yetkilimiz keşke sektörden özür dileseydi.  Bir taraftan böyle davranırken, bir taraftan da geçen yıldan beri İş- Kur üzerinden istihdama yönelik tarihte görülmeyen bir destek sağladılar.  Bu durum hem iyi hem kötü. Hazıra ve tembelliğe alıştırıyor. Mısır’da iki yıldır turizm durdu.  Devletin özel sektöre bir kuruş katkısı yok. Siyasilerimiz kararları ve söylemleri ile bizleri uçurumun başına götürüyor, ama oradan bizi atmıyor. Destekler vererek bizi geri çekiyor. . Bunların doğru bir politikaya oturtulması gerekiyor.

Yorum Yaz