We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel RUSYA İLE İHRACAT VE TURİZMDE TELAFİ ZAMAN ALACAK

RUSYA İLE İHRACAT VE TURİZMDE TELAFİ ZAMAN ALACAK

Rusya ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi ekonomi çevrelerinde heyecan yarattı. Ancak işlerin normalleşmesi her sektörde aynı hızda gerçekleşmeyecek. Bunda Rusya tarafının normalleşmeyi zamana yayma isteği, kriz döneminin iki ülke halkları üzerinde yarattığı etki, rakiplerin devreye girmesi ve en önemlisi Rusya ekonomisinin durumu etkili oluyor. İki ülkenin ekonomik olarak bağının güçlü olduğu 4 alan bulunuyor; inşaat, enerji, turizm ve ihracat. Her alanda yaşanan sıkıntıların boyutu ve eski seviyelerine dönme süresi birbirinden farklı. KPMG Rusya ve BDT Ülkeleri Türk Masası Başkanı ve Sorumlu Ortak Murat Karakaş, gelişmelerin iki ülke arasındaki bütün sorunların bir anda çözüleceği anlamına gelmediğini söyledi. Karakaş, “Rusya’da, çok katılımcılı internet anketlerine göre Rus kamuoyunun yarıdan fazlası ilişkilerin eski düzeyine gelmesi için çok acele edilmemesini istiyor” diyerek, sürecin zorluğuna dikkat çekti. Karakaş, 4 ana sektörde beklenen gelişmeleri şöyle sıraladı:

rs

İnşaatta 9 aylık kayıp kapanır

Dünya Gazetesi’nden Mehmet Filoğlu’nun haberine göre; “Müteahhitlikte yaptırımların yakında kalkması bekleniyor. kayıp büyük oldu ama daha önemlisi rakiplerine pazar payı kaybetme riski ile karşılaştılar. Türk inşaat şirketlerinin kaliteleri genellikle rakiplerine göre daha sürdürülebilir. Hemen olmasa bile bu dönemdeki kayıplarını geri alacaklarını düşünüyorum. Önemli olan, zaten önem verdikleri kaliteye ve zamanlamaya ayrı bir özen gösterip, Rus inşaat piyasası için vazgeçilmez olduklarını bir kez daha kanıtlamak.

Türk Akımı+Akkuyu: 35 milyar $

Rusya-Türkiye ilişkilerinde enerji çok ayrı bir yer tutuyor, hem politik önemi hem de parasal hacmi nedeniyle. İki ülke arasındaki iki proje de kasım ayından beri askıdaydı, Türk Akımı tamamen gündem dışıydı. Akkuyu Nükleer Santral inşaatı projesi aslında resmen bitirilmemişti ama pratikte hiç ilerlemiyordu. İki projeye de hızlı bir şekilde geri dönülmesi kararlaştırıldı. Önümüzdeki günlerde bunlarla ilgili anlaşmaların kamuyla paylaşılacağına inanıyorum. Sadece bu iki projenin maliyetinin 35 milyar dolar civarında olduğunu tekrarlamakta fayda var. Turizm 2018 sonrasında patlar Turizmdeki yasaklar kalksa bile, Türkiye hakkında olumsuz görüşlere sahip Rus vatandaşlarının Türk şehirlerine ve sahillerine hemen dönmeleri beklenmemeli. Zaten hem Rusya’daki genel ekonomik durum hem de Türkiye’deki algılanan güvenlik sorunları nedeniyle eski talep şu anda yok. 2016’yı bu seviyelerde kapatacağımız kesin gibi. 2017 sezonu için de sektörün beklentisi, bu yıla göre çok ciddi yükseliş olacağı, ama 2014, hatta 2015 seviyelerini göremeyeceğimiz yönünde. 2018 ve sonrasında, ilişkilerde her şey iyi giderse, Rusya ekonomisinin de o tarihte tekrar büyümeye başlayacağı beklentisiyle beraber, Rus turist sayısında eski rakamları geçmek mümkün.

Pazarı tekrar kazanmak gerek

İhracatta yaptırımlardan doğan toplam kaybın 600 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Yasaklanmayan tekstil, sanayi ürünleri, özellikle otomotiv ve diğer ürünler de Rus gümrüklerinde detaylı incelemeye tabi tutuldu. Bu incelemeler neticesinde yasaklanmayan kalemlerde bile son noktaya teslimatta ciddi gecikmeler yaşandı. Yakın bir zamanda hem kağıt üzerindeki hem de pratikteki yasak ve kısıtlamalar kalkabilir. Fakat işin içine yeni tedarikçiler girdi, Türk ihracatçıları pazarı tekrar kazanmalı.”

İhracatta kriz kaynaklı kayıplar telafi edilecek

► TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Rusya ile yaşanan sıkıntılı sürecin artık sona erdiğini belirterek, “Bundan sonra, iki ülke arasındaki dış ticarette yaşanan kayıplar telafi edilecek. İki ülke yetkilileri bu konu üzerinde toplantılar gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye de devam edecek. Kriz döneminde ortaya çıkan ticaret önündeki engeller bir bir kaldırılacak. Özellikle, yaş meyve-sebze ve tekstil sektörlerinde yüzde 80’lere varan ihracat kayıplarımızın giderilmesi oldukça önemli. Rusya’ya ihracatımızda 2016 yılının kalanında kayıplarımızı telafi edecek, 2017’ye çok daha güçlü gireceğiz. Rusya, 2013 yılında en fazla ihracat yaptığımız dördüncü ülke konumundaydı. Bu sene ise maalesef yirmi üçüncü sıraya kadar geriledi. Benzer şekilde Türkiye de 2013 yılında Rusya’nın en fazla ihracat yaptığı yedinci ülke iken, bu sene çok daha gerilerde. 2012 yılında 33 milyar dolara çıkan karşılıklı dış ticaret hacmimiz ise 2015 yılında 24 milyar dolara geriledi. Rusya ile tekrar gelişecek ilişkiler krizden kaynaklı ihracat düşüşünü azaltacaktır, ancak Rus halkının satın alma gücünün eski haline gelmesi biraz zaman alacaktır” diye konuştu.

İnşaatta rakip yok ama Rusya pazarı sıkıntıda

► Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, Rusya’da normalleşmenin uzun sürmeyeceğini ancak sektörün eski parlak günlerine dönmesinin de kolay olmadığını söyledi. Yenigün, “Uçak krizi olmasaydı da biz Rusya pazarında daralma bekliyorduk. Bu sene olduğu gibi sıfıra inmezdi ama sıkıntı yaşanacağı aşikardı. Normalleşme yolunda ilk adımların atılacağı zaman ilk etapta 2 milyar dolarlık iş alınabileceğini söylemiştim. Yarım kalan anlaşmalar ve Dünya Kupası gibi acil işler kapsamında hala bu beklentimi koruyorum. Ancak 2017 için öngörü yapmak çok zor. Eski rakamları yakalayamayacağımız açık. Belki tekrar 2 milyar dolarlık seviye yakalanabilir. Burada kilit önemde olan Rusya ekonomisinin nasıl bir seyir izleyeceği ve batının yaptırımlarının ne kadar süreceği. Şu an bunların öngörmek zor. Rusya pazarı özel bir pazar. Orada Ruslar dışında çok fazla rakibimiz yok. Dolayısıyla bizim olmadığımız dönemde başka ülkeler boşluğu kapatmadı. Ruslar da bizim hız, fiyat ve kalitemize kolay kolay yaklaşamıyor. Dolayısıyla Rusya pazarı tekrar eski seviyelerine gelirse biz de aynı şekilde orada yer alabiliriz.

Charter seferleri başlamadan turizm için tahmin güç

► TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Rus turist sayısı için öngörü yapmanın henüz mümkün olmadığını söyledi. Bunun en önemli sebebi ise charter seferlerinin ne zaman başlayacağının belli olmaması. Şu anda Rus turistler sadece tarifeli seferlerle Türkiye’ye gelebiliyor ve bunun kapasitesi sadece haftada 20-25 bin civarında. Dolayısıyla sayı artacaksa charter seferlerinin tekrar devreye girmesi lazım. Ayık’a göre bu yıl bitmeden charter seferler başlarsa 2017 de turist sayısında patlama yaşanabilir. Aksi takdirde 2017 de kayıp yıl olabilir. Kriz döneminin Ayık, Rus turistlerin Türkiye algısı üzerindeki etkisinin ise sınırlı olduğunu söylüyor. Ayık, şöyle konuştu: “Algı ne olursa olsun. Fiyat/kalite oranı, mesafe ve kapasite gibi faktörlere bakıldığında Rus turistlerin gidebileceği çok fazla yer yok. İspanya, Yunanistan konuşuluyor ancak oradaki yatak kapasiteleri sınırına yaklaşmış durumda. Bu da fi yatları çok yukarı çekiyor. Bazı destinasyonlar da Rus turistin beklentilerini karşılayamıyor. Dolayısıyla bazı aşırı milliyetçiler Türkiye’yi tamamen silmiş olabilir ancak genel olarak Türkiye’den vazgeçeceklerini sanmıyorum.”

Türk Akımı mümkün, Akkuyu Nükleer Santrali zor

► Rusya ile ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi iki dev proje, Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santral inşaatı tekrar gündeme gelmişti. Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir, bu projelerden Türk Akımı’nın hızlıca gündeme gelebileceğini ancak Akkuyu’da durumun karışık olduğunu aktardı. Kuzey Akım 2 projesinin zora girmesiyle Türk Akımı projesinin gerçekleşme ihtimalinin çok arttığını belirten Özdemir, şunları söyledi: “Bu projenin Türkiye pazarına sunulacak ilk hattının inşaatı kısa vadede başlayabilir. Ancak Avrupa’ya gidecek ikinci hat konusunda müzakerelerin beklenmesi gerekiyor. Kuzey Akım 2 projesinin gidişatı da süreci etkileyecek. Akkuyu Nükleer Santrali ile başlangıcından bu yana sorunluydu. Orada ciddi bir yatırım yapılması gerekiyor. Rosatom’un bunun altından tek başına kalkıp kalkamayacağı belirsiz. Yüzde 49’a kadar ortak alma ihtimali var. Bir Türk şirket ortak olabilir. Vergi teşvikinin de etkisi ile işler yoluna girebilir. Ancak çok fazla belirsizliğin olduğu bir proje, dolayısıyla kesin bir şey söylenmesi zor. Genel olarak ekonomik ilişkilerin eski seviyelerine gelmesi ise ikili ilişkilerden bağımsız olarak emtia fiyatları ve Rusya ekonomisinin performansına bağlı olacak.”

Yorum Yaz