We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Sektörel Haberler YEŞİLMEN, “BU SENE GİDERİ KONTROL ALTINDA TUTABİLEN BAŞARILI”

YEŞİLMEN, “BU SENE GİDERİ KONTROL ALTINDA TUTABİLEN BAŞARILI”

Beste GÜÇER

La Blanche Island Bodrum Genel Müdürü İlker Yeşilmen’le keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Türkiye’nin konuştuğu destinasyon ‘Bodrum’u bir de Yeşilmen’den dinledik.

İlker Yeşilmen, La Blanche Island Bodrum olarak 2024 sezonu için nasıl tedbir aldıklarını ve yatırımcı-turizm profesyoneli ilişkilerini GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral’e anlattı.

Sezonla ilgili birçok spekülasyon oluyor. Bir de sizden, Bodrum’un içinden dinleyelim. Nasıl bir sezon yaşıyor Bodrum?

Bodrum hakkında söylenenlerin bir kısmı doğru bir kısmı yanlış. İsmine kriz derseniz, çok da nedeni belli olmayan ya da birçok nedeni olan böyle bir kriz yaşandı. Boşluklar oldu, birden doldu, bir daha boş oldu ama beklenilen doldukları sağlayamadık. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar otel erken uyandı ve tedbir aldı, biraz daha başarılı bir sezon geçirdi. Belki bu oteller de geçen seneki ciroyu yakaladı ama geçen seneki karlılıkları yakalayamadı. Bizim özelimize gelince, bu zaten 3-4 yıllık bir çalışmanın ürünüydü. Çok erken tedbir aldık. Bizim 4 tesisimiz var. Hemen hemen hepsinin doluğundan çok memnun olduk. Tabii büyük bir savaş verildi, çok büyük emek verildi ama biz dolduklardan memnunuz. Bu sene bizim açımızdan keyifli geçti.

Bu sezonla ilgili bazı söylemler çok ön plana çıktı. Bir tanesi klasikleşmiş olan ‘çok pahalı’ söylemi diğeri de ‘Bodrum biterse Türkiye biter’ söylemi. Bunlarla ilgili görüşlerinizi merak ediyorum.

Sondan başlayayım. ‘Bodrum biterse Türkiye turizmi biter’ çok göreceli, çok iddialı. Bodrum çok çok güzel bir destinasyon ama diğer yerlerinde hakkını yememek lazım. Eğer Bodrum’da turizm biterse diğer büyük bölgeler için çok kötü bir işarettir bu. Pahalılığa gelince, ben 11 yıldır Bodrum’da yaşıyorum. Bodrum’da nerede ve ne şekilde yiyecek-içecek hizmeti aldığınıza bağlı bu iş. Meşhur lahmacun muhabbetimiz var, şu anda Bodrum’da belki bin liraya da lahmacun var. Onun haricinde Bodrum’un çok güzel yerlerinde yine deniz kenarında 150 liraya lahmacun yiyebiliyorsunuz. Bu sizin ne beklediğinizle alakalı. Yalıkavak bölgesinde özel teknenize, yatınıza Zodiac’la, çok lüks bir yerden lahmacun yaptırıp getirtiyorsanız bunun tabii ki bir bedeli olacaktır. Bodrum’un dışı çok gelişiyor; Meşelik, Mumcular, Milas çok gelişiyor. Bodrum’un öbür tarafında Akyarlar, Turgut Reis, Gündoğan… Her yerde çok lüks, orta kademenin belki gidemeyeceği ya da orta üst kademenin gideceği yerler olduğu gibi yaşam standardı daha altta olan misafirlerin de gideceği birçok yer var. Belediyenin açtığı yerler de var. Cebinizdeki paraya göre istediğiniz zaman, istediğiniz her yerde bence bulabiliyorsunuz. Pahalılık biraz çok abartılmış ve yanlış bir itham.

Bu diğer destinasyonlar için de geçerli. Nerede olursa olsun her ürüne, her fiyatta ulaşmak mümkün.

İstanbul için de geçerli değil mi? İstanbul’da da aynı şey var.

Yunanistan adalarının açılmasının etkisi ne kadar oldu?

Oldu tabii, biraz kayıp yaşandı, bu bir gerçek. Bunda tabii uzun yıllardır ya da bir süredir gidemeyen misafirlerin de oraya gitmesinin etkisi var. Orası çok ucuz, çok şöyle, çok böyle değil ama mutlaka bir etkisi oldu, bir kayıp oldu. Esnaf için çok kayıp oldu, bu da gözle görünüyor. Oradaki rakamlara baktığınız zaman TL karşılığında dolar ve euronun çok yükselmemesinden dolayı çok daha avantajlıya geldiği görünüyor.

Peki bu etkilerinden sadece ekonomi, fiyat, müşteri mi sorumlu? Burada ürün sahibinin, ürünü oluşturanların sorumlulukları sence nedir?

Herkesin sorumluluğu var. Sadece herkes yapmış olduğu plana uyamadı. Biz aşağı yukarı belli bir şey planlıyoruz, dollukları milliyetlere göre ayarlıyoruz. Çünkü her milliyetin yiyecek-içecek tarzı ve kültürü farklı. Ama öyle bir şey oluyor ki öyle bir kriz yaşanıyor ki işte Rus misafir değil de Türk misafire yöneliyorsunuz. Türk misafire değil de Polonyalı misafire yöneliyorsunuz.. Bizde şu anda 39 milliyet var, bunun ağırlığını bilemiyorsunuz. Bu tabii giderlerinize olumsuz yansıyabiliyor ama doldurmak için o değişikliği yapmak zorundasınız, bunu yapıyoruz. Gelirle ilgili çok ciddi bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum, bu sene gideri kontrol altında tutabilen başarılı. Bu yüzden bizde de var, tur operatörlerinde de var. Hazırlıksızlık ya da plansızlık demeyelim, öngörü tutmayabiliyor.

Peki bu erken tedbir alanlar bunu hangi verilere dayanarak yapıyorlar? Siz hangi verilere dayanarak yapıyorsunuz, neye önem veriyorsunuz?

Yurt dışı, gidişat, ekonomi, Türkiye’nin ve ülkelerin birbiriyle ilişkileri, uçaklar… Bunların hepsini dikkate alıyoruz. Sadece burada sorumlu arkadaşlarla değil, yurt dışında da bu işin başında olan arkadaşlarla sürekli iletişim halindeyiz. Böyle olunca ufak bir duyumda hemen durabiliyorsunuz, kendinizi tutabiliyorsunuz. Söylenen uçak sayıları -ki bizim için önemli bir konu- çoğu olmadı zaten çok iptal olan destinasyon oldu. Bunların ufak ufak duyumları geliyor. Ona göre biz de tedbir alıp çok hızlı davrandık. Şöyle söyleyeyim, bunun öngörüsünü bulmak, yapmak değil. Bu bir risk, biz 2-3 senedir, belki de 4 senedir bu riski alabiliyoruz. Her zaman tutacak diye bir şey de yok. Ama çok şükür uzun zamandır tutuyor.

Peki bu riskleri alabiliyor olmanızın bir etkeni de yatırımcı ile olan, güvene dayalı, filtresiz diyalog mudur?

Mutlaka, çünkü bizim yatırımcımızın mesleği belli. 20 yıllık, otelleri olan bir yatırımcı fakat hala “Turizm benim uzman olduğum bir konu değil” der. Yani profesyonellere bırakır, en önemli konu o. Biz oturuyoruz, konuşuyoruz, kararları ortak alıyoruz, o da fikrini söylüyor. Otelci gözüyle olumlu olarak düşündüğümüze yatırımcı olumsuz diyorsa da “Sizin dediğiniz doğrudur, siz profesyonelsiniz” diyor ve bize inanabiliyor. Bu yüzden şanslıyız ve bunun da karşılığını alıyoruz çok şükür.

Buradan da şuna varabiliyoruz; bu yatırımcının da dahil olduğu bir takım çalışması…

Yüzde yüz!

Dolayısıyla ne sadece yatırımcı, ne sadece profesyonel tek başına bildiklerini sahaya yansıtamıyor. Burada kolektif bir bilgi havuzu oluşmalı, ortak kararla sorumluluğun olduğu ve bedelin de ortak olarak ödendiği bir süreç gerekiyor değil mi?

Yüzde yüz aynen öyle! Burada olduğunuz için çok mutlu oldum. Her zaman bekleriz. Umarım bütün turizmci arkadaşlar, bütün paydaşlar, herkes mutlu olur.

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.