Adil Gürkan: ” Turizmciler, Virüsün Kaynağından Haber Var” başlıklı yazı kaleme aldı.
Turizm ve korona virüsü hakkındaki yazısını Gm Turizm Ve Yönetim Dergisi okuyucularıyla paylaştık.
Bizim işimiz gücümüz turizm.
Bu sektör hayatımızın anlamı gibi artık.. Türkiye’mizin ekonomik can simidi.. Milyonlarca insanın ekmek kapısı..
Hepimiz bu işin nereye varacağını düşünüyoruz.
Yatırımcılar.. Yöneticiler… Çalışanlar.. Hepimiz. En az kendi sağlığımız kadar turizm sektörünün sağlığını da merak ediyoruz.
Size Çin’den güzel bir haberim var.
Yani, coronavirüsün patladığı yerden turizm ile ilgili olumlu gelişmeler var.
Çin toparlanıyor.
Çin başardıysa..
Türkiye haydi haydi başarır.
Yeter ki bu güzel ülkenin potansiyeline, geleceğine ve insanına güvenilsin.
Ama önce üstümüze farz olan bir görevi yerine getirelim.
Üstümüze ısrarla bir umutsuzluk örtüsü örtmeye çalışanların bu çabalarını boşa çıkaralım.
Tedbirli olmayı panik aşamasına vardıranlara sükûnet önerelim.
Virüse karşı asla gevşemek yok
Baştan belirtelim. Bu virüs saldırısı çok ciddi ve çok tehlikeli…
Bu yazı ile virüsün ölümcül etkisini küçümsemek değil amacım.
Lütfen dikkat. Lütfen önlem. Lütfen sosyal izolasyon.
Evet!
Çok uzak olmayan bir gelecekte bu konu gündemden düşecek. İnsanoğlu bu virüsün de ilacını bulacak. Aşısı da üretilecek.
Ama o zamana kadar azami dikkat.
Virüsün açığa çıkardıkları
Virüs, turnusol kağıdı gibi kimin ne olduğunu gösterdi.
Şimdi, sosyal medya cahilleri “ Turnusol da nedir?” diye soracaktır.
Kimilerinin aklına da sondaki sol hecesinden yola çıkıp, “ Bu adam yine sosyalizm ile ilgili bir şey mi diyor?” sorusu düşecektir.
Bu da benim sorunum değildir.
Sosyal medya hesaplarınızda ortalığı velveleye vermekten zaman ayırın, biraz da genel kültürünüz için araştırma yapın.
Dedim ya…
Her şeyi ayan beyan ortaya koydu.
Hatta sürece başka bir açıklama getirelim.
Bir virüs çıktı.
Türkiye toplumuna gerçeğin kılıcını vurdu. İkiye ayırdı.
Tam ortadan değil elbette.
Küçük bir azınlığı iyot gibi açığa çıkardı.
Bir tarafta, bu toprakların binlerce yıllık sakin, sabırlı, sevecen, cesur mirasının sahibi dev kitle..
Yani Türkiye’nin ana gövdesi. Yani çoğunluk.
Diğer tarafta bir avuç müzmin felaket tellalı..
Gamlı baykuşlar…
Korkaklar…
Cahiller..
Çıktığı kabuğu beğenmeyen yabancı hayranları..
Kaostan beslenenler.
Türkiye’nin sabırlı ve sakin çoğunluğu bu yaygaracıları bir kez daha teşhis etti. Kadim hafızasına yazdı. Hiç merak etmeyin, kolay kolay da unutmayacaktır.
Onlar hep kara haberlerin yolunu gözler
Onlar, Çin’de, İran’da, İtalya’da ne kadar insan öldüğüne odaklanır.
Onlar, corona salgınının, nereye ne kadar zarar verdiğini merak ederler. Hasta ruhları, kötü haberleri okumaktan ve dağıtıp herkese yaymaktan beslenir.
Onlar, görseler bile güzel haberleri görmezden gelir. Olumlu haberlerin topluma moral vermesinden mutsuz olurlar.
Mesela Çin’de, İtalya’da, İran’da bu laneti yenen 100 yaş üzerindeki muhteşem insanları duymak, okumak istemezler.
Bu fakirin misyonu hep olumlu olana odaklanmaktır.
Topluma moral vermektir.
Gelecekte sıkıntı olmayacak mı?
Elbette olacak. Gelecek güllük gülistanlık bir manzara sunmayacak.
Virüs saldırısını yendiğimizde, saldırıdan önceki koşulları bulamayacağız.
Neredeyse durma noktasına gelmiş bir sosyal hayat olacak. İnsanlar birbirlerine dokunmak bir yana, selam vermekten bile korkacak.
Ağır bir finans krizi kapıda bekliyor. Hatta başladı bile..
Devletlerin önünde turizmden önce gelen görevlerle dolu bir gündem olacak. Toplumsal normali tekrar oturtmak için zorlu bir çalışma başlayacak.
Devletlerin önceliği, virüsün darbelerinden ötürü ortaya çıkan toplu travmayı yenmek olacak.
Yatırım dinamiklerini canlandırmak gündemin ilk sıralarına girecek.
Ama bütün bunlar için en öncelikli ihtiyacımız MORAL!
Moral biterse, hem toplumun hem de bireylerin gardı düşer. O nedenle moralimizi yüksek tutacak haberleri okumalıyız.
Buyurun o zaman güzel bir habere.
Haber www.tourism-review.com sitesinden tercümedir.
Turizmde İyileşme işaretleri – Çin Turistlere kapılarını açtı
Çin coronavirüs saldırısını yenme yolunda dev adımlar atarken, turizm merkezleri de yavaş yavaş ayağa kalkıyor. Ülkenin turizm sektörünün çok kısa zamanda toparlanması zor olsa da, bazı bölgelerde turistik tesisler kademeli olarak açılıyor.
Ocak ayında Wuhan’da patlayan coronavirüs salgınında Çin hem ülke dışından hem de içeriden binlerce vaka yaşadı.
Çin proaktif bir politika ile bütün sektörleri ve kurumları kapattı ve derhal içe döndü.
Covid-19 mücadelesi başarıya ulaşan Çin’de hasta sayısı hızla azalıyor. Dev ülke dengeleri lehine çevirdi ve bütün sektörlerle birlikte turizmde de toparlanmaya başladı.
Çin Kültür ve Turizm Bakanlığından Gao Zheng halen 3.714 A sınıfı tesisin faaliyete başlamış olduklarını açıkladı. Veriler 16 Mart tarihine ait.
Turizm kenti ayağa kalkmaya başladı
Çin’in turistik kentleri arasında Hainan eyaletindeki Sanya en hızlı dönüş yapan destinasyon oldu. Verilen bilgilere göre Sanya’dak bütün tesisler işletmeye açıldı.
11 Mart itibarıyla 25 bin çalışan turizm tesislerindeki işlerine geri döndü. Bu tesislerin arasında oteller, rekreasyon merkezleri ve restoranlar var. Hepsinin birkaç ay içinde yoğun bir tempo yakalamaları bekleniyor.
Sanya’daki en büyük eğlence merkezi olan Atlantis birkaç güçlü strateji geliştirerek açıldı.
En kısa zamanda yoğun bir müşteri trafiğine ulaşmayı hedefleyen Atlantis ziyaretçilere çok güçlü bir hijyen garantisi veriyor.
Açılış hazırlıklarına Şubat ayında başlayan Merkez 28 Mart tarihinde bütün bölümleri kullanıma açtı. Merkezin bütün servisleri devrede. Atlantis bir otel, dev bir akvaryum, su parkı ve su temalı gösteri ünitelerinden oluşuyor.
Fiyat silahı etkili oluyor
Atlantis oteline müşterilerini çekebilmek için öncelikle çok uygun fiyatlar belirledi. Su parklarını ziyaret etmek isteyen ailelere çok özel kampanyalar düzenledi.
Atlantis Sanya’nın satış ve pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Tao Yi yeni süreci büyük bir mutlulukla ifade ediyor. Tao Yi Sanya turizminin gelişmekte olduğunu ve dolulukların hızla artmakta olduğunu açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Sanya temsilciliği, Mart sonu itibarıyla otellerde 74 bin turist olduğunu açıkladı. Bu güven veren bir sayı.
Tatilciler ve turistler dışında, ileriye dönük online satışlarda ve duty free alış verişlerinde de yükseliş var. Kentteki bu kategorideki mağazalar tamamen açıldı.
Bir buçuk milyarlık bir nüfusa sahip uçsuz bucaksız bir ülke bu işin önünü kesti.
Kesmekle kalmadı..
Turizmini de canlandırmaya başladı.
Türkiye turizmi Çin’den daha güçlüdür
Gamlı baykuşlar hemen itiraz edecekler. Varsın etsinler. Mızrak çuvala sığmaz.
Türkiye, Dünyanın en önemli kavşağında, Doğu ile Batı’nın tokalaştığı bir coğrafyadır.
Türkiye, güce, büyümeye, rekabete, yatırıma aç bir ülkedir.
Türkiye, siyasi saflaşmaların ötesinde, dinamik, cesur bir kitleye sahiptir.
En güzel deniz..
En dost güneş..
En eski uygarlıkların mirası..
En güzel doğa
Bu ülkededir.
Türkiye…
Üç kıtanın ortasında, dinamik, yerinde duramayan 80 milyonluk ülke..
Son otuz yılda bin türlü badireyi atlatmış, krize şerbetli ülke..
Virüs saldırısını da yener…
Turizmini de canlandırır..
Nasıl mı?
Norveçliler gibi yazalım;
Atatürk gibi düşün..