Geçtiğimiz hafta Trabzon’dan ITB Berlin Fuarı’na bireysel olarak katılan tek firma olan TZX Travel’ın CEO’su Mehmet Ali Tuna ile seyahat sektöründeki yeni trendleri, Türkiye’nin ve Doğu Karadeniz’in destinasyon olarak dünya turizmindeki yerini ve 2023 sezonu tahminlerini konuştuk.
Sizce global çapta turizm sektörünü şekillendiren günümüz trendleri nelerdir?
2022’de 40 milyonu yabancı, 5 milyonu da yurtdışında yaşayan Türkler olmak üzere 45 milyonun üzerinde ziyaretçi ile 35 milyar dolarlık turizm geliri gerçekleşti. Pandemi kısıtlamaları tamamen kalktı. Deneyim sunan sanal ve gerçek tatil seçenekleri öne çıkmaya başladı. Az bilinen ve keşfedilmemiş destinasyonların talep göreceği öngörülüyor. Doğaya, doğal güzelliklere, çevreye, tarihi ve kültürel farklılıklara duyarlılık artıyor. Özellikle Y ve Z kuşaklarının yerel kültürü temsil eden otantik deneyimlere olan ilgisi yükseliyor. Bu dönemde ileri teknolojiye sahip doğayla bütünleşik turizme de yönelim gelişiyor. Oteller, konaklama hizmetinin yanı sıra; müze, sanat, gastronomi, müzik, yerel etkileşim gibi çeşitli programlar sunmaya hazırlanıyor. Ünlü şefler eşliğinde yemek atölyeleri, kentin farklı yemek mekanlarını ve restoranları gezerek gastronomi deneyimi gibi deneyimsel seçenekler planlanıyor. Dövizdeki artış alışveriş ve gastronomi turizminde Türkiye’yi cazip hale getiriyor. Bu süreçte yeni kurallar, yeni beklentiler, tüketici davranışları ve deneyimler ön plana çıkıyor.
2023 yılında turizm sektörünü neler bekliyor?
Yılın ikinci ayında bizi derinden yaralayan deprem gerçeğiyle yüzleştik. Milletçe yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz. Deprem dirençli bir toplum olmak zorundayız. Turizm sektörü de bu anlamda üzerine düşeni yapmalı. Turizmin, ekonominin güçlü bir kaldıracı olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin tercih edilirliğini artıran birçok gelişmenin ve yatırımın da hali hazırda devam ettiğini görüyoruz. Bizim yeni dönem yapılanmalarımız ve yatırımlarımız da bunun bir parçası. TZX Travel olarak, 2023 yılından son derece umutluyuz. Pandemi sonrasında, 2022’nin ikinci çeyreği itibarıyla, zaten bir normalleşme dönemine girmiştik. 2023’ün ilk çeyreğinde sağlam bir toparlanma dönemini yaşayacağımızı düşünüyoruz.
Firmanızın 2023 planları nelerdir?
Öncelikle belirtmek isterim ki, Türkiye’nin dört bir yanında ofislerimiz mevcut. Bir seyahat acentesinin çok üzerinde hedeflerimiz ve bunları gerçekleştirmek için de güçlü bir planlamamız ve yapılanmamız mevcut. TZX Travel olarak turizm kapsamında çok yönlü bir hizmet anlayışına sahibiz. Bunlardan biri TZX Transfer hizmetimiz. Bu alanda, Türkiye’nin en iyisi olmaya adayız. Çünkü turizmin, ilk gerçek memnuniyet algısı transferle başlıyor. Biz, bu alanı uygulanabilir bir stratejiyle sahipleniyoruz. TZX Bussiness ile kurumsal işletmelere uçak bileti ve otel rezervasyonu, araç kiralama ve ulaşım hizmetleri başta olmak üzere yurt içi veya yurt dışı tüm seyahat planlarında profesyonel destek vereceğiz. Markamızı üst düzey hizmetimizin itici gücüyle hep daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda sektörümüzde rol model olmak gibi bir iddiaya sahibiz. Çünkü bu kısmı iyi yaptığınızda, diğer süreçlerin de buna uyum sağlamak zorunda kalacağını biliyoruz. Bir hizmet, nasıl başlarsa, öyle anımsanır. Bunu desteklemek adına da “TZX Academy” projemizi başlattık. Şunu çok iyi biliyoruz ki turizm, eğitimli ve yetkin insan kaynağıyla bir üst lige geçebilir. Biz, TZX olarak, Türkiye turizm pazarını nitelikli olarak büyütme misyonuna sahibiz. Bunun yanı sıra ilk varlık gösterdiğimiz bölgeye dair de bir sorumluluk üstleniyoruz. Doğu Karadeniz’in sağlık, kongre, doğa, kültür, inanç, gastronomi turizmindeki faaliyetlerini bütüncül bir yaklaşımla kurumsallaştırma, fırsatlarını, risklerini, sorunlarını ve ihtiyaçlarını belirleme, gelişimine dair süreçleri teşvik etme, mevcut ve gelecekteki potansiyelini destekleme yoluyla turizmde bölgesel markalaşma sürecini başlattık. Bu amaçla bölge nezdinde yerel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir turizm şehri, kimliği, kültürü ve anlayışı oluşturmak için çalışmalarımızı başlattık. Yine bölgeye ulusal ve küresel çapta yeni turist profilleri kazandıran, niş, benzersiz seyahat deneyimleri sunan, ezber bozan, oyunu yeniden kuran, Doğu Karadeniz’i küresel çapta pazarlayan yeni nesil turizm-seyahat-etkinlik şirketi olmayı planlıyoruz. Sonuç olarak, pazarı büyütmeyi teklif eden, güç birliği öneren, yetkin insan kaynağını artırmaya yatırım yapan bir turizm markası olma yolunda ilerliyoruz.
ITB Berlin Fuarı’na katıldınız, gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Bildiğiniz üzere ITB Berlin, elli yıldır küresel çapta turizm profesyonellerini buluşturan güçlü bir organizasyon. Biz de vizyonumuzu daha da geliştirmek niyetiyle burada yerimizi aldık. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, turizmin sosyal etkisi ve niteliği her geçen gün artıyor. Bu organizasyon, Türkiye’nin küresel turizmdeki konumuyla ilgili cesaretimizi artırdı. Daha çok yatırım yapma, daha yetkin insan kaynağıyla süreçlerimizi iyileştirme konusunda bizi teşvik etti. Köklü ve yeni birçok kuruluşun yaklaşımlarını dinledik. Standımızı ziyaret eden misafirlerimize iş modelimizi, hizmetlerimizi, hedeflerimizi anlattık. Bizim için çok değerli geri bildirimler aldık. Türkiye’ye döner dönmez ITB Berlin kazanımlarımızla, hedeflerimizi ve planlarımızı yeniden şekillendirmeye başladık.