We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel Her rutin sıkıcı değildir

Her rutin sıkıcı değildir

GM Haber Merkezi

Şebnem İmece

Geçtiğimiz ay sosyal medya hesaplarımızı takip eden siz sevgili okuyucularımıza “Sabahları yaptığınız ilk şey nedir?” diye sorduk. Dört maddeli, neşeli anketimize 370 yanıt aldık. LinkedIn’de yüzde 34 ile en çok aldığımız yanıt “Alarmı kapatmak” olurken, Instagram takipçilerimizin yüzde 30’u “alarmı susturup, uykuya dönmeyi” tercih ettiklerini söylediler.

Bu anketi başlatırken de bahsettiğimiz gibi doktorlar, psikologlar, yaşam koçları, annelerimiz, eşlerimiz, dostlarımız özetle konunun tüm uzmanları bir sabah rutinine sahip olmanın çok önemli olduğunu söylüyorlar. Hatta daha mutlu bir yaşantının anahtarı olduğunu iddia ediyorlar.

Peki “sabah rutini” derken neyi kastediyoruz?

Sabah rutini en basit şekliyle “herkesin kendisi için iyi olanı düzenli olarak uygulaması” olarak tanımlanıyor. Burada “kendimiz için iyi” olan kısmının minimum oranda tembellik ve üşengeçlik içermesi gerektiğini hatırlatmadan edemeyeceğim. Böyle deyince de göz korkutuyor değil mi? Ama aslında tüm mesele; her zaman yaptıklarımız arasından bize iyi gelenleri seçip, sürekli uygulanabilir şekilde programlamak. Diğer bir deyişle; sabah uyanıp yaptığımızda, günün geri kalanına parlak gözler, pozitif enerji ve özgüven dolu devam etmemizi sağlayan davranışları, her gün uygulayabileceğimiz bir düzene sokmak. Sonra da bunu en az 21 gün sürdürmek.

Neden 21 gün?

Araştırmalar, insanların yaklaşık 21 gün sonra alışkanlıklar oluşturma veya bırakma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yani 21 gün boyunca sürdürebildiğimiz bir davranış ya da program, hayatımızın bir parçası haline geliyor.

Daha erken uyanmak mı? Şaka olmalı…

Yoğun çalışıyorsanız ve stresli bir işiniz varsa; sabah rutinine eklemek istediğiniz ilk şeyin “biraz daha uyku” olması yadırganamaz. Ancak yaşam koçları, her zaman kalktığınızdan en az yarım saat erken kalkmanın rutin oluştururken çok işe yarayacağını söylüyor. Bunun mantıklı açıklaması da yeterince vaktimizin olması halinde işe yetişme kaygımızın olmayacağı.

Kahve yerine su

“Ben güne kahveyle başlayınca kendimi iyi hissediyorum” mu diyorsunuz? Bilimsel gerçeklerle çatışmayı bırakıp bunu aklınızdan çıkarın. Uzmanlar güne başlamanın en iyi yolunun oda sıcaklığında su içmek olduğunu söylüyor. Çünkü henüz hissetmesek de tüm gece susuz kalmış vücudumuzun sabah en çok ihtiyaç duyduğu şey su.

Duşunuzu nasıl alırsınız?

Suyla işimiz henüz bitmedi. Kışın ılık, yaz aylarında soğuk suyla alınan bir duş ile güne daha zinde başlamak mümkün. Tabi duş öncesine bir yerlere sevdiğimiz bir spor aktivitesini de sıkıştırabiliyorsak, zindeliği garantilemiş oluyoruz.

Bunları takiben yapılacak sağlıklı bir kahvaltı da iyi bir sabah rutininin olmazsa olmazı. Bu Türk usulü, ‘kuşsütü eksik olmayan’ bir serpme kahvaltı olmak zorunda değil. Bize uygun ve gerekli olan proteini, karbonhidratı alabileceğimiz bir öğün olması yeterli.

Müzik, kitap ve şükran…

Tüm bu zaten aklımıza gelen ve genelde zamansızlık bahanesiyle çoğu zaman eksik yaptığımız maddeler haricinde, uzmanların sabah rutini için birkaç sihirli önerisi de var. Bunlardan biri minnet duymak. Uzmanlar, her sabah uyandığımızda hayatımızda olduğu için şükran duyduğumuz en az 3 şeyi hatırlamanın günlük ruh halimize pozitif yansıdığını ifade diyor.

Güne pozitif enerjiyle başlamamızı sağlayacak bir diğer unsur da; müzik. Sevdiğimiz bir şarkı listesinin sabah rutinine eşlik etmesi motivasyonumuzu yükseltiyormuş.

Sabah rutinine eklenecek son baharat ise 15 dakikalık bir okuma. Elbette uzmanların bahsettiği sosyal medyaya göz atmak değil. Kitap, dijital dergi, haber uygulamaları gibi odağımızı günlük işler dışındaki konulara verebileceğimiz bir şeyler okumanın, zihnimizin uyanmasına yardımcı olduğu söyleniyor. Bunun da günün geri kalanında önümüze gelecek konulara çok daha iyi odaklanmamızı sağlayacağı belirtiliyor.
Rutin kelimesinin ağır ve sıkıcı duruşuna rağmen, bu bahsi geçenleri her sabah uygulamak aslında hiç de zor görünmüyor.

Tek yapmamız gereken alarmı susturduktan sonra planlarımızı ertelememek.

Bu yazı GM Turizm ve Yönetim Dergisi’nin 161’inci sayısında yayımlanmıştır. Dergi görünümü için buraya tıklayabilirsiniz.

Yorum Yaz