We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Sektörel Haberler BAYRAKTAR: “OTELCİLERE ÇAĞRIM BOŞLUKLARINIZI DOLDURUN”

BAYRAKTAR: “OTELCİLERE ÇAĞRIM BOŞLUKLARINIZI DOLDURUN”

GM Haber Merkezi

LMX Touristik Türkiye Koordinatörü Serdar Bayraktar Serdar Bayraktar GM Turizm ve Yönetim Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Bayraktar; Alman pazarı, yeni sezon, Antalya Havalimanı ve ‘Milliyet Farkı’ gibi turizm gündemini etkileyen konuları yorumladı.

“EĞER HAZİRAN-TEMMUZ AYI İÇİN BOŞLUKLARINIZ VARSA BUNLARI ŞİMDİDEN VERİN”

Yeni bir sezonun başlangıcındayız, nasıl yorumluyorsunuz?

Kasım-aralık erken rezervasyon sürecine çok iyi başladık. Fiyatların yüksek olduğunu tüketici de gördü, normalde ocaak ayındaki satışlarımızı bu sene kasım ve aralık ayında gördük. Çünkü, fiyatlar daha uygundu, yüzde 10-15’lik bir fark vardı. Oteli belli olan, nereye gideceği belli olan insanlar gördü. Bunu görerek daha erken rezervasyon yaptılar. Ocak ve şubat biraz sönük geçti, satışlarımızın beklentilerimizin altındaydı. Türkiye’deki otellerin haklı fiyat artışları ne yazık ki özellikle Alman pazarında karşılık bulamıyor, diğer ülkelerle kıyasladığımızda pahalı kalıyoruz. Ocak-şubat döneminde Mısır’a ve İspanya’ya çok müşteri kaybettik. Berlin Fuarı otelciyle birebir görüşmek için büyük bir fırsat oldu, kaçan rezervasyonların boyutunu kendilerine tekrar izah ettik. Çoğu ikna oldu ve mart ayından sonra indirimli fiyatlar gelmeye başladı. Biz hep fiyat konuşuyoruz çünkü maalesef Türkiye’yi fiyat satıyor. Mart ayından sonraki satışlarımız geçen senenin yüzde 30 üzerinde gerçekleşti. Geçen senenin üzerinde gerçekleştiği için mutluyuz. Otellerle konuştuğumuzda hala boşluklar olduğunu görüyoruz. Buradan tekrar çağrım, eğer haziran-temmuz ayı için boşluklarınız varsa bunları şimdiden verin. Çünkü bir ay öncesinden verdiğinizde bu sefer de uçak fiyatları çok artmış oluyor. Şu an uçak fiyatları da uygun otel de uygun olursa güzel bir ürün çıkar ve satışlar da gelebilir.

“MISIR ÇOK ATİK DAVRANDI, TÜRKİYE’DEN REZERVASYON ÇEKTİ”

Alman tüketicinin eğilimleri neler, ekonomik durumdan dolayı bundan sonraki seyiri nedir? Alman tüketici neyi arıyor? ‘İntikam tatilleri’nden sonra durum normalleşti mi?

Normalleşti ama tabii Alman tüketici de bir ekonomik zorluk yaşıyor. Almanya’da enerji masrafları, benzin gibi kalemlerde artış yaşandı. Belki bizdeki kadar yansımıyordur günlük hayata çünkü bizde gıda masrafları çok arttı, orada daha çok enerji tarafında bir artış oldu. Almanlar hiçbir zaman tatilden vazgeçmezler ama tatil tercihlerini değiştiriyorlar artık. Kendi arabasıyla, aileyle beraber Almanya içinde bir haftalık tatil yapıyorlar, maksat dinlenmekse Kuzey Denizi’ne, Baltık Denizi’ne ya da Kara Orman’a gidebiliyorlar. Uçakla seyahat edecekse eskiden 7 gece gelen 5 gece geliyor. 5 yıldıza giden 4 yıldıza gidiyor. Tatil yapıyor ama maddi imkanlar dahilinde kendisine bir tatil arıyor. Mısır ocak-şubat aylarında bu konuda çok atik davrandı, Türkiye’den çok daha ucuzdu ve çok rezervasyon aldı, aileleri çok çekti.  Bizde aileler de çok pahalı artık, geçen senelerde 3 bin avroya gelen bir aile bu sene 4 bin avroya geliyor. Bu bin avro bir aile için iyi para, o yüzden ayıramıyorlar maalesef.

“HAVALİMANINDA GÜNEY KAPISININ AÇILMASI LAZIM”

İtalya, İspanya gibi ülkelerde Alman pazarı nasıl?

İtalya çok büyük rağbet görmüyor. Akdeniz çanağindaki en büyük destinasyonlar yine 3 ülke; Türkiye, İspanya ve Yunanistan. Mas turizminde Türkiye’nin yine birinci olacağını tahmin ediyorum. Yunanistan’da oteller fiyatlarını neredeyse hiç artırmadılar, tek dezavantajları var; adalara uçuluyor. 5 ada 5 havalimanına uçuş. Bizdeki avantaj; tek havalimanıyla koskoca Antalya destinasyonuna ulaşılabiliyor. Oradaki bölünme bizim işimize yarıyor.

Antalya’da havalimanı büyüyor. Bununla ilgili nasıl bir öngörünüz var?

Büyümesi güzel, kapasite artıyor ama planlamasının doğru yapılması lazım. Giriş-çıkışların trafiği aksatmayacak şekilde organize edilmesi gerekiyor. Geçen sene yaşadığımız zorluklar, beklemeler bu sene inşallah havalimanı ve yolların yapılmasıyla çözülür. Mutlaka güney kapısının açılması lazım, Lara-Kundu bölgesine gidecek yolcular o tarafta açılacak bir kapıdan çıkarsa trafikte bir rahatlama olur.

“AZ KİŞİ ÇOK İŞ”

LMX olarak neler yapıyorsunuz, yenilikler neler?

Sistemimizi her gün geliştiriyoruz ve yeniliyoruz. Aynı kadro ile devam ediyoruz, az kişiyle çok iş yapmaya çalışıyoruz. Bir insanın yapabileceği bir iş varsa onu mutlaka bilgisayar da yapar mantığıyla gidiyoruz. Diana Turizm ile çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Bu sene 7. senemiz, çok mutluyuz, her geçen sene işbirliğimiz daha da artıyor.

“BENCE YANLIŞ, HERKESE AYNI FİYAT UYGULANMALI”

Son dönemde gündem olan ‘Milliyet Farkı’ durumuna yorumunuz nedir?

Ben yıllardır aynı şeyi savunuyorum, Avrupa’daki fiyat ayrımının tek fiyat olması gerekiyor. Bizim Alman pazarı ayrı, Fransa, Hollanda, Polonya pazarı ayrı… Neredeyse her ülke için ayrı pazar fiyatı uyguluyoruz.  Artık acentelerin sınırı kalmadı, Alman acentesi Almanya’da çalışmıyor, o eskidendi. Şimdi paketlemeden ve uluslararası satış platformalarından dolayı bir Alman şirketi Polonya’da, Hollanda’da, Macaristan’da satış yapabiliyor. O yüzden fiyat ayrımları olmaması lazım. Türkiye pazarı için yaz aylarında 2 katı, 3 katı fiyat gibi çok duyum alıyoruz. Otelcinin kendine göre bir yorumu var ama ben yine de bir fiyat farkının olmaması gerektiğini düşünüyorum. Alman neyse Türk’e de aynı fiyat olması gerekiyor, belki yüzde 5 gibi bir fark koyabilirsin. Otelcinin dediğine göre, Alman 12 ay geliyor, Rus 8 ay geliyor ama Türkler 3 ay tatil yapıyor.  Ona göre bir fiyatlandırma oluşturuyorlar ama bana göre yanlış bir uygulama. Herkese eşit fiyat uygulanması lazım. Hem satışı da kolaylaştırır, otelin işini kolaylaştırır hem de acentenin işini kolaylaştırır.

“TÜRKİYE’DE BU FİYATLARLA TATİLE GİTMEK ZOR”

Burada mas turizm yapan operatörlerin ticari stratejileri de etkili değil mi? Ön ödeme, garantili satışlar gibi konular da bu fiyatlara etki etmiyor mu?

Ediyor tabii ama iç pazarda da var bu çalışmalar. Bizde ne varsa orada da var. Uzun süredir turizmin içinde olduğum için Türk iç pazarıyla Alman pazarındaki fiyatları kıyaslayabiliyorum. Ödenmeyecek kadar büyük farklar var. Hala bir çok insanın nasıl tatil yaptığını bilemiyorum, şaşırıyorum. Türkiye’de bu fiyatlarla tatile gitmek zor. Taksitlendirerek ve borçla tatil yapılıyor. Yanlış demeyim ama bu uygulama bana göre iyi bir uygulama değil.

Otelci odayı 100 avroya satıyorsa 100 avro ederin Türk lirası karşılığı iç pazara göre yüksek oluyor. Bunu aşmak mümkün mü?

Avro bazında fiyat belirlenecek, iç pazara da o gün karşılığı neyse o şekilde sunulacak. Çoğu otel şu an ona geçti, iç pazarda da artık avro bazında çalışmalara başlandı. Çünkü kurda geçen sene çalkantılı bir dönem geçirdik. Bu sene de kur yükselmesi bekleniyor. Hangi kur üzerinden satılacağını çoğu otelci bilmediği için iç pazarda da avro bazında anlaşma yaptılar.

Yorum Yaz