We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Sektörel Haberler Cem Usluoğlu: “Misafirler farklı otellerde aynı eğlence ürünleri ile karşılaşıyor”

Cem Usluoğlu: “Misafirler farklı otellerde aynı eğlence ürünleri ile karşılaşıyor”

GM Haber Merkezi

Gösteri ve eğlence sektörünün başarılı ismi Cem Usluoğlu, kurucusu olduğu CU Ajansı ve turizm sektöründeki gösteri-eğlence ürünlerini anlattı. Misafirlerin farklı otellere gitse de aynı gösteri ürünleri ile karşılaştıklarını dile getiren Usluoğlu, turizm sektöründe yaşanan kırılmalarla yaşanan değişimlerden bahsetti.

Öncelikle sizi tanımak isteriz… Cem Usluoğlu kimdir?

1982 Ankara doğumluyum. Çocukluğumdan itibaren epeyce komşumuzun tanınan TRT sunucu seslendirme sanatçısı ve oyuncuları olmasından mütevellit sektöre ilgi duymaya başladım ve ilkokul müsamerelerini sunarak ilk tecrübelerimi edindim.

19 Mayıs Stadyumu’ndaki 23 Nisan kutlamalarında TRT 1 canlı yayınında Cumhurbaşkanı devlet protokolü ve 30 bin kişi önünde halen kıramadığım bir seyirci rekoru ile başladım mikrofon ve sahne macerama.

Anadolu Lisesi yıllarımda tiyatro kulübü aktörü ve voleybol takımı kaptanı olmanın yanında SSK Voleybol Kulübü’nde voleybol oynadım.

Üniversitede işletme okurken şenlik, konser, tiyatro, parti, MICE organizasyonlarında çalıştım. AIESEC uluslararası öğrenci değişim platformu tarafından üniversitemi yurt dışında stajda temsil etmek üzere seçildim.

2001 yılında otelde tatildeyken aldığım teklifle müzik, dans, spor, sanat gibi sevdiğim her şeyi barındıran animasyon ekiplerine yaz aylarında dahil oldum. 13 sezon çalıştıktan sonra sektörün yaşadığı değişim üzerine 3 yıl sektöre ara vererek Moskova’da kulüp ve restoranlarda sunucu, Dubai ve İzmir’de Marketing Manager olarak, Moskova yıllarımda da proje yönetimi üzerine 1 buçuk yıl Analyst olarak çalıştım.

Amatör olarak piyano ve gitar çalıyor, tenis oynuyor, genel kültür, strateji oyunları, tarih ve sahne sanatlarına büyük ilgi duyuyorum.

CU Ajans’ın faaliyetleri nelerdir?

CU, kreatif bir ajans. Edutainment gösteri ve programları, sunuculuk, MICE konsept tasarımları, teambuilding ve event yönetimi konularında hizmet veriyoruz. Eğitirken eğlendiren “edutainment“ konseptli işlerin ülkemizdeki açığını fark ederek bilim atölyeleri ve gösterileriyle faaliyetlerimize başladık.

Proje ve prodüksiyonu 2 yıl süren yüzde 100 yerli yapım ‘Kozmik Birliğin Kahramanları’ isimli, içerisinde teknoloji ve yazılım barındıran gösteriyi birbirinden yetenekli dostlarımızla birlikte çalışarak sahneye koyduk.

Yine orijinal sayılabilecek roket mühendisliği role playing aktivitesi ‘Cosmic Union Rocket Academy’ ve ‘Curiocity Unlimited Quest’ isimli tarihsel temalı define avı maceralarını yarattık. Bunlar dışında çeşitli atölyeler ve programlarımız da her geçen yıl yenilenerek artıyor.

Tasarımından, üretimine; telif hakkı konusunda hiç kimseyi üzmeyecek projeler gerçekleştiriyoruz. Başkalarının yarattığı düşünsel telifli işleri, marka ve karakterleri asla kullanmayarak hem yasal hem de sosyal sorumluluklarımızın bilincinde işler yapıyoruz.

CU Ajans olarak hedefleriniz ve amaçlarınızı anlatır mısınız?

Ana hedefimiz geleceğimizi inşaa edecek olan çocuk ve gençlerde bilime, sanata ve teknolojiye merak uyandırmak. Antalya ve Ege Bölgesi’nin premium otellerinin büyük bir kısmıyla çalışıyoruz. İstanbul’da Biletix gibi platformlar üzerinden MOI Sahne,Cevahir Sahne, Duru Tiyatro Watergarden, Caddebostan Kültür Merkezi gibi birçok büyük sahnenin yanı sıra TED Kolejleri gibi seçkin okulları AVM’ler ve Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük havacılık ve uzay merkezi GUHEM gibi mecralarda gösteriler yapıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çocuk gösterileri konularında partner firmayız. Bunun dışında proje olarak hazır durumdaki Türkiye’nin ilk Bilim Müzikali’ni de 2025 yılında sahneye koymak planlarımızın arasında. Yine 2024’te yapacağımız partnerliklerle ABD’de şubeleşme, Almanya ve Orta Doğu ülkelerinde turne projelerimiz var.

Birbirinden farklı milletleri buluşturuyorsunuz. Bu nasıl hissettiriyor ve nasıl bir etki yaratıyor?

Her otelin kendi kültürü, misafir yapısı ve dinamikleri birbirinden bu kadar farklıyken -aynı otelde sezon içinde farklı dönemlerde bile misafir profili çok değişirken- biz standart bir işle, tüm tesisleri hedef alamayız. Müşteri odaklı ‘tailor made’ ve kolay adapte edilebilecek işler yapıyoruz. Ayrıca premium sınıf otellerin fark yaratacağı en büyük kısmın kendi prodüksiyon ve konseptlerini gerçekleştirmeleri olduğu düşüncesindeyim.

Sektörün 2010 yılı civarı yaşadığı birinci büyük kırılma amatör ruhlu tatil köyü animasyonundan, dış kaynaklı eğlence konseptine geçiş olmuştu. Şimdilerde ikinci kırılmayı yaşıyoruz. Outsource firmalardan her yıl yeni gösteri, aktiviteler çıktığını görüyoruz.

Maalesef misafirler her yıl farklı otellere de gitseler aynı ürünlerle karşılaşıyorlar ve yine bu ürünler genel geçer yapıldığı için bazı otellerde başarılı olsa da diğerlerinde aynı etkiyi yakalayamıyor. Bu yüzden tesislerin artık ücretli, ‘dinner theater’ tarzı işlere, ücretli parti, ücretli çocuk kulübü ve aktiviteleri sistemine geçerek; hem bunları gelir kalemine dönüştürebilmeleri, hem de artık misafiri etkilemesi zor olduğundan başka yerde yaşayamayacakları tecrübeleri yaşamaları gerekiyor. Her misafir şov izlemek, partiye katılmak ya da çocuk kulübünü kullanma tandansında değil. Şahsi fikrim; bu işlerin daha niş ama istekli bir kitleye, makul fiyatlarla hizmet olarak sunulması ve kalitenin sürüm işlerden tailor made ve gerçekten eğlendiren işlere kayması gerektiğidir.

Yeni jenerasyon firmalar paylaşım, fikir alışverişi ve brainstorming yapıyoruz kendi aramızda. Tabii ki maddi kaygılar hep en ön planda ancak, eskiye nazaran daha barışçıl, daha yaratıcı bir ortam hakim. Her ne kadar otellerden artık eskisi kadar usta çırak sistemi ile yönetici yetişme oranı düşmüş olsa da; iyi bir fikri olan herkes kendi işini kurarak hayallerini gerçekleştirmeye başlayabiliyor. Önümüzdeki yıllarda Antalya’da daha büyük prodüksiyonların yapılacağını, dışarıdan misafir kabul eden gösteri ve eğlence merkezlerinin artarak bir entertainment production powerhouse olmaya aday olduğunu hissediyorum. Umarım ki hem ülkemiz turizmine hem de ağırladığımız misafirlerin tatillerinin daha unutulmaz geçmesine katkılar yapabiliriz.

GM Turizm ve Yönetim Dergisi’nin 164’üncü sayısında yayımlanmıştır.
Dergi görünümü için tıklayın.

Yorum Yaz