We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel Sema Güral Sürmeli: Bir kadın iş dünyasında istediği her şeyi başarabilir

Sema Güral Sürmeli: Bir kadın iş dünyasında istediği her şeyi başarabilir

GM Haber Merkezi

Tanju Altınay

İŞ’te İnsanların bu haftaki konuğu Türkiye’nin köklü kuruluşlarından Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli oldu.

Sema Hanım İŞ’te İnsanlar sayfasına hoş geldiniz. Okuyucularıma Sema Güral Sürmeli’yi tanıtır mısınız?

Anadolu kültürü almış biri olarak Kütahya’da doğup büyüyüp, Eskişehir’de yaşayan, her gün iki şehir arasında mekik dokuyan, sosyal yaşamı ise İstanbul’da olan, evli ve iki çocuk annesi bir kadınım. Türkiye’deki aldığı eğitim ile mesleği aynı olan şanslı insanlardan biri olduğumu düşünüyorum. Porselen üretimine duyduğum merak çocukluğumda başladı. Daha küçük bir çocukken bahçedeki çamurları kendimce şekillendirip kuzenim ile evimizin bahçesinde kiremitten yaptığımız fırında pişirirdim. Çocukluğumun büyük bir bölümü Kütahya Porselen fabrikalarında, şirketimizin geleceği ile ilgili planlar yaparken geçti ve kurduğum başarı hayalleri üzerine çalışmalar yaptım. 1999 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansımı üstün başarı derecesi ile tamamladıktan sonra Kütahya Porselen’de ÜR-GE ve Tasarım Grup Başkanlığı, Toplumsal Projeler Koordinatörlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 2014 yılından bu yana Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi sürdürüyorum.

Kütahya Porselen markasının kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?

Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün Fransız bilim adamına yaptırdığı araştırmalar sonucunda porselen yatırımı için en uygun il Kütahya olarak belirlenmiş. Fakat 1970’li yıllara kadar ne yazık ki yatırım gerçekleşememiş. Daha sonra 1970 yılında çok ortaklı bir halk şirketi olarak Kütahya Porselen’in temelleri atılmış. Ancak 80’li yıllara gelindiğinde mühendislik ve teknik bilgi yetersizliği, lokal hammadde kaynaklarının porselen kalitesine uygun olmaması gibi nedenler ile işler çok olumlu gitmedi ve finansal olarak dar boğaza girildi. 1984 yılında ise Kütahya Porselen’in hâkim hisseleri ailemize geçti. Özelleşme sonrasında şirket bünyesinde Ar-Ge birimi kuruldu ve kısa sürede büyük gelişme sağlandı. Kütahya Porselen, bugün dünyada kaliteli porselen üreten en önemli firmalar arasında yer alıyor. Başlangıçtan bugüne hızla büyüyen ve gelişen şirketimiz milyonlarca parça üretim kapasitesi ile sektörünün lideri konumuna yükseldi. Ne mutlu ki bize, bugün 7’den 70’e herkesin porseleni olmaktan gurur duyuyoruz.

Babanızdan devraldığınız bayrağı daha da ilerilere götürmek için neler yaptınız. Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine geldiğiniz ilk gün neler düşündünüz?

Nafi Güral gibi bir babanın kızı olmak hayatta bazı konularda çok önde koşarken bazı konularda da duvara süratle çarpmak gibi bir şey. Haliyle çocukluğumdan beri kendime hem ahlaki hem insani hem de iş dünyasının duayenlerinden birisi olma statüsünü ona sağlayan iş tecrübeleri ile elbette babam tek idolüm. Tüm bu özellikleri ile bana Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanlığını devretmesine rağmen onun tüm desteğini, hep yanımda olmasının gücünü hissetim.

İş hayatında rol modelinizin babanız mı oldu. Babanızla yıllarca çalışmak size neler kattı, ondan neler öğrendiniz?

Sevgili babam Nafi Güral, ‘‘Bir konuda çok iyi olun. Bir işi çok iyi yapın ki, o konuda en iyisi siz olun’’ der. Babamın bu konuşması, küçüklüğümden beri beni her zaman çok etkiledi ve bana yol gösterdi. Aslında hayata dair her şeyi annemden, iş dünyasına dair deneyimleri ise babamdan öğrendim diyebilirim. Babamın her sözü benim için bir öğüt ve hayat dersi oldu. Ondan çok şey öğrendim. Kısaca değinmek gerekirse; önce kendimi sevmeyi, kendisi ile barışık insanların tüm insanları seven mutlu topluluklar oluşturduğunu, empati yapmayı, disiplinli ve özverili olmayı, iş dünyasında keşkelerin yer almadığını, düşünmeden atılan her adımın, söylenen her sözün hesabının verilmesinin kolay olmadığını, güne erken başlamanın işe bereket getirdiğini ve yorulmadan çalışmamız gerektiğini babamdan öğrendim. Ben aslında babamdan her gün yeni dersler almaya hala devam ediyorum.

Türkiye’nin köklü şirketi Kütahya Porselen’i en doğru anlatan kelimeler hangileri?

Küresel, lider, yenilikçi vb. birçok kelime sayabilirim. Ancak bizi en doğru anlatan kelimeler: emek ve özveri. Bu yıl Kütahya Porselen olarak ilham dolu 50 yılı geride bıraktık. Bu yarım asrın içinde emek, özveri ve çalışma aşkı var. Eğer büyük emekler verilmeseydi, başarı da olmazdı. Ben ve çalışma arkadaşlarım markamız için, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan çalışıyoruz.

Antalya, yatırım yapmak isteyenler için doğru bir şehir mi?

Sektörünüz için uygun ise elbette çok doğru bir şehir. Özellikle turizm sektöründe çalışan tüm şirketler için Antalya iyi bir yatırım lokasyonu. Turizmin bu kadar yoğun yaşandığı bir şehir de başarılı olmak ve rakipler ile mücadele edebilmek için kaliteden ödün vermemeniz lazım.

Antalya Turizmi hakkında neler söylemek istersiniz?

Antalya turizmin başkenti. Bu özelliği sayesinde yerli ve yabancı yatırımcının kadar tatil planları yapanlarında ilk tercihi oluyor. Eksikleri elbette var ancak, bunların çözüme ulaşması hiç de zor değil.

İş hayatına yeni atılacak gençlere özellikle de kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

İş hayatına atılacak gençlere ve kadınlarımıza ilk tavsiyem asla pes etmemeleri. Hayatta başarılı olabilmenin ilk adımı başarısız olmaktır. Zamanla o başarısızlıklardan ders alarak, daha çok çalışarak ve en önemlisi hayal ederek yola devam etmek gerekir. Ancak tüm bunları yaparken de referans hayat hikâyelerine bir göz atmak gerekir. Yaşam tahmin ettiğimiz kadar uzun değil. Amerika’yı yeniden keşfetmeye de gerek yok. Tecrübelerden istifade etmek en hızlı ve akıllıca yöntem olabilir.

Seramik bölümünü bitirmiş olmanızın sanırım bir porselen fabrikasında yöneticilik yaparken size büyük avantaj sağladığı bir gerçek. Ancak Türkiye’de birçok insan okuduğu okul dışında farklı mesleklere yöneliyor. Bunun nedeni ne olabilir?

Evet, seramik okudum. Bu yönde eğitimimi tamamladım. Şöyle ki güzel sanatlara her zaman bir eğilimim vardı ve çok başarılı olacağımı düşündüğüm bir bölümdü. Sonrasında da fincanlar üzerine Master yaptım. Ailemin porselen sektöründe çalışıyor olması, benim için çok büyük bir referans oldu. Maalesef özellikle gençlerimize ekonomik şartlar veya hayat şartları nedeniyle okudukları bölümün dışında farklı mesleklere yönelmek zorunda kalıyorlar. Bu durum ülkemiz için oldukça üzücü. Son zamanlarda sadece belli meslek kollarında iş bulunup, para kazanılabiliyor. Ama her ne olursa olsun ben herkesin hayalleri peşinde koşmasını isterim. Eğer gerçekten bir işi yapmayı çok istiyorsanız pes etmemeli ve o işin peşini bırakmamalısınız. Çok sevdiğim bir örneği sizinle paylaşmak isterim. Bir konser çıkışında ünlü kemancı Fritz Kreisler’in bir hayranı ona doğru koşarak coşkuyla: “Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün hayatımı verirdim” der. Kreisler cevap verir: “Ben verdim.” Yaşam çabalamaktır, hazır bir reçete değildir.

Babanızın şirketi size devrettiği ilk gün öğütleri neler oldu. Anlatmak ister misiniz?

Babam tecrübelerden ve geçmiş zamanlarda yaşanan olaylardan feyz almayı, hatalardan ise ders çıkarmayı öğütler hep. Hata yapan kişiyi çok sevdiğini söyler. Çünkü çalışan insanın hata yapabileceğine inanır. Ancak aynı hatayı ikinci kez yapmayı ise aptallık olarak nitelendirir. Bu da bize fikirlerin önce müzakere edilmek kaydıyla hayata geçirilmesi konusunda cesaret verir.

Kütahya Porselen, dünya porselen sektöründe nasıl bir yere sahip. Biraz anlatır mısınız?

Kütahya Porselen, önemli yatırımlarla kendisini sürekli yenileyerek Avrupa’nın sektörde 300 yılda vardığı noktaya çok daha erken ulaşmış bir şirket. Şu anda 70’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Cruise gemilerinden tutun da herhangi bir kıtada gittiğiniz restoranda Kütahya Porselen’le karşılaşabilirsiniz. Aynı zamanda şirket olarak daima inovasyon ve teknolojinin peşindeyiz. Hayata geçirdiğimiz birçok ürünlerimiz ilklere imza atıyor. Bu nedenle, dünya porselen sektöründe trendleri belirleyen markalardan biriyiz.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşuna üye olduğunuzu destek verdiğinizi biliyoruz. Sosyal sorumluluk projelerinde, derneklerde gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmanın size kişisel anlamda neler kattığını düşünüyorsunuz?

Empati ve fedakârlık duygularım daha çok gelişti diyebilirim. Topluma ve insanlara katkı sağlayan bu projeler sayesinde çok fazla insan tanıdım ve onların kederlerine ortak olmaya çalıştığım zamanlar oldu. Hatta bazılarıyla abla-kardeş gibi olduk. Birbirleriyle bağlantısı olmayan insanların güzel amaçlar için bir araya gelebiliyor olması çok güzel ve anlamlı.

Porselenle çalışmanın en keyifli yanları neler?

Porselen beyazlığı ve şeffaflığı ile özel bir ürün. Tüm üretim aşamalarında hassas ve titiz çalışmak gerekiyor. Ben aslında porseleni kadına benzetiyorum. Zarif, güçlü, sağlam ama kırılgan. Üzerindeki desenleri, zarif formuyla benim için porselenle çalışmak bir nevi sanat. En güzel yanı da, hayalinizdekileri porselene yansıtabiliyorsunuz. Aynı resim yapmak gibi… Burada tuvaliniz porselen. Tasarım aşamasında insana huzur veren, bittiğinde kendine hayran bırakan bir eser çıkartıyorsunuz ortaya…

Pozisyon ve meslek alanı fark etmeksizin sizce kadınlar iş dünyasına neler katıyor?

İyi insan ilişkileri, kuvvetli iletişim, ekip çalışmasına yatkınlık, duygusal zekâ ve empati kabiliyeti gibi nitelikler kadınların en önemli özelliklerinin başında geliyor. Bir kadın iş dünyasında istediği her şeyi başarabilir. Bence bunu kadın ve erkek olarak ayırmak da yanlış olur. Günümüzde kadınlar da erkekler de istedikleri işleri yapıp o işte başarılı olabilirler ve aynı katma değeri sağlayabilir. İşe alımlarda, eşit özelliklere sahip olunması durumunda biz kadın adaylara öncelik veriyoruz.

Yorum Yaz