We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Turizm Röportajları Alşan: “Turizmin başkenti bisikletin başkenti olacak”

Alşan: “Turizmin başkenti bisikletin başkenti olacak”

GM Haber Merkezi

UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya Uluslararası Bisiklet Yarışı programında Nirvana Hotels CEO’su Korhan Alşan GM Dergi Yazı İşleri Müdürü Sabriye Çay’ın sorularını yanıtladı. Alşan, “Bisiklet sporu ürün çeşitliliği ve alternatif turizm açısından önemli katlı sağlayacak. Bu organizasyonla Dünya Şampiyona’sının yol haritasını çizmeye başladık. Türkiye yolun çok başında ama Antalya tam bir bisiklet destinasyonu olabilir. Antalya; turizmin başkenti olma unvanını, bisikletin başkenti olmasıyla da öne çıkartacak.” dedi.

Deniz, kum, güneş turizminde Türkiye’nin açık ara önde olduğunu belirten Alşan, “İspanya, İtalya, Fransa gibi ülkelerle aramızda kalan marjı kapatıp üzerine koymamızın yolu, alternatif turizm ürünlerinden geçiyor. Bisiklet bu konuda başrol oynayacak bir üründür” diyerek turizm profesyonellerine bisiklet turizmine odaklanma tavsiyesinde bulundu.

Bisiklet turizmi adına yaptığınız çalışmaları ve Gran Fondo’yu aktarabilir misiniz? Bu program, Antalya’ya katma değer sağladı mı, hedeflerimize ulaştık mı?

Gran Fondo’nun bu sene ikincisini düzenliyoruz. Gran Fondo’nun kendi içinde bazı farklı segmentleri var, Dünya Bisiklet Federasyonu Birliği’nin resmi yarışı olarak faaliyet gösteriyor. Üç etaptan oluşuyor; zamana karşı, kısa parkur ve uzun parkur olarak tasarlandı. Geçen sene ilki çok başarılı geçmişti ve dünya çapında gelen otoritelerden de tam not aldık. Bu çok önemli ve altı çizilmesi gereken bir husus. Bunun devamında Dünya Şampiyonası’na gidecek bir sürecin yol haritasını başlatmış olduk. Bisiklet sporunun çok geniş kitlelere yayıldığını biliyoruz. Son aldığım verilere göre Berlin’de olan bir yarışta 28 bin yarışçının katılımının söz konusu olduğu ve Berlin’in neredeyse tüm sokaklarının kapatıldığının bilgisini aldık. Bu çok geniş kitlelere yayılabilecek bir spor. Aynı zamanda alternatif turizme, ürün çeşitlendirilmesine çok önemli bir katkı sağlayacak. AB ülkelerinde 40 milyar euroya yakın bir ekonomik pazara ulaştığını biliyoruz. Türkiye yolun çok başında ama Antalya tam bir bisiklet destinasyonu olabilir. Dolayısıyla biz de, Kilit Grup ve Nirvana Hotels olarak hem Bisiklet Dostu Sertifikası’nın kriterlerini yerine getirdik, hem de CosmoBike isimli kendi bisiklet markamızı oluşturduk. Bu bisiklet markamızla birlikte ana hedefimiz tesislerimizde bir bisiklet kültürü oluşturmak, bu kültürü pazarlama argümanlarımızda kullanmak ve bisiklet severlere hizmet etmek. Sporcu dediğimizde mutlaka profesyonel olarak bakmamak lazım, amatör olan herkes, 7’den 70’e her yaşın rahatlıkla yapabileceği bir spor. Karbon ayak izi sıfır olan bir spor, son yıllarda sürdürülebilirlik kavramı da sorgulanır oldu. Bununla ilgili tesislere ciddi regülasyonlar da gelecek. Şimdiden bunun altyapısına başlamak çok önemli. Bisiklet aynı zamanda bir özgürlük. Turistin şehre inmesi bakımından da bisiklet önemli bir araç olabilir.

Kasım ayındayız ve sezon bitti bitiyor derken bu organizasyonla birlikte otelleri tekrar canlandırıyorsunuz. Kış sezonu için de bir fırsat yaratılıyor demek mümkün mü?

Yüzde yüz doğru. Dünya genelinde yaygın bisiklet kulüpleri ve dernekleri var, bunların üyeleri var. Bu üyeler çok ciddi kitlelerden oluşuyor. Bunlara pazarlama faaliyetleriyle birlikte ulaşmaya çalışıyoruz. İçlerinde beyaz yakalılar, iş insanları var. Hem Antalya’ya hem de Türkiye’ye çok fazla getirisi olacağını düşünüyorum. Kişi başı geliri artırma hedefimizle de tam olarak uyumlu, sezonsallık problemimize de katkı sunacak bir spor dalı olması açısından da stratejik öneme sahip. Güzel olan taraf şu, bir bisiklet bilinci oluşmaya başladı. Antalya; turizmin başkenti olma unvanını, bisikletin başkenti olmasıyla da öne çıkartacak. Nirvana Hotels olarak temel amacımız hem kendimizi hazırlamak hem de sektöre rol model olabilmek. Umarım bu talep bollaşır, sezonun önüne ve arkasına daha fazla sarkarız, bisiklet grupları gelir, futbolda ve golfte yakalanan başarı gibi bisiklet de buna adaydır. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bisiklet belki de hiç hayal edemeyeceğimiz noktaya gelecek.
Gran Fondo’ya geçen sene 450 katılımcımız varken bu sene sayımız bini geçti. İki katına çıktı ve bu tempoyla gidersek beş binli sayıları görerek Türkiye’de bir ilke imza atmamız olasıdır. Dünya Şampiyonası’nın temellerini oluşturması, yarışın kalitesi ve başarısı Türkiye’ye olan ilgiyi artırıyor. Otellerimiz ve altyapımız zaten muhteşem. Şehirle bunu entegre edebilirsek bisikletteki Pazar payımızı çok yakın vadede süratle artıracağımızı söyleyebilirim.

Bin kişilik misafirlerin arasında Türkiye’ye ilk defa gelenler de var mı?

Hayli var, 32 farklı ülkeden sporcular var. Ciddi bir etkileşim yaşıyoruz. Bunların içinden birçoğu ilk defa Antalya’ya ayak basıyor, Dünya Bisiklet Federasyonu Birliği yetkililerinin bu organizasyonu takip ediyor olması, Türk turizmcisinin ne kadar kaliteli ve nitelikli iş üretebildiğini deneyimlemesi de son derece önemli. Bunların hepsi bütünsel turizm yapımıza çok önemli katkılar sağlıyor. Bizim her anlamda spora yatırım yapmamız ve sporu çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bisiklet de bunların ekonomik, ticari, kültürel ve sürdürülebilir olarak en önemlilerinden biri.

Bu konuda turizm profesyonellerine söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Mutlaka Bisiklet Dostu Sertifikası’nı tüm tesislerimizin edinmeleri gerekiyor. Pazarlama materyallerimizde bisiklet ögesinin öne çıkartılması gerekiyor. Deniz, kum, güneş turizminde zaten açık ara öndeyiz bunu veriler de söylüyor. İspanya, İtalya, Fransa gibi ülkelerle aramızda kalan marjı kapatıp üzerine koymamızın yolu, alternatif turizm ürünlerinden geçiyor. Bisiklet bu konuda başrol oynayacak bir üründür, herkesin odaklanmasını tavsiye ediyorum.

Yorum Yaz