We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel BAKANLAR TURİZM SEKTÖRÜNE DESTEK İÇİN HANGİ MESAJLARI VERDİ?

BAKANLAR TURİZM SEKTÖRÜNE DESTEK İÇİN HANGİ MESAJLARI VERDİ?

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 3. Turizm Şurası’nın açılışı sonrasında Bakanlar Oturumu’na geçildi. 3. Turizm Şurası’nın 2. ayağı olan Bakanlar Oturumu’na katılan 8 bakan Türkiye turizmini masaya yatırdı.

Tourismtoday’dan Tuncay Sevin’in Haberi’ne Göre Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen Bakanlar Oturumu’na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan katıldı.

Numan Kurtulmuş: “Üç strateji ile yola devam edeceğiz”
Bugünün çok ciddi bir hazırlık süreci olduğunu açıklayan Bakan Kurtulmuş, “333 uzman arkadaşımız bu şurada yer aldı. Bu sektörde bulunan kuruluşlardan çok sayıda arkadaşımız bir araya geldi. Ortaya 1700 sayfalık bir rapor ortaya çıktı. Çok ciddi bir sonuç ortaya çıkacak” dedi. Turizmde üçüncü hamle döneminin başlangıcını bugün ortaya koyduklarını belirten Kurtulmuş, “tarihi bir adım oldu. Turizm toparlanmaya başladı. 2023 hedefimiz 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefine ulaşmamız mümkün. Üç stratejiyi önemsiyoruz. Birincisi Pazar çeşitliliği. Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyada yeni pazarlara yöneleceğiz. Ümit ediyorum bu ülkelerden milyonlarca turisti Türkiye’ye getirmeyi mümkün kılacağız. İkincisi ise yeni ürünlerin ortaya konulması lazım. Sağlık, spor, gastronomi gibi yeni ürünleri ortaya koyacağız. Üçüncüsü ise Türkiye’nin zenginliğini gelişen İslam ve Türkiye karşıtlığı karşısında iyi bir şekilde kullanmalıyız. Muazzam bir güce sahibiz ve bunu güçlü bir Türkiye oluşturmak için kullanacağız. Bu üç strateji ile çalışmalarımıza hız vereceğiz. Kolları sıvayıp vira bismillah diyerek ilerleyeceğiz” dedi.

Veysel Eroğlu: “Tabiat turizmi için turizmcilerin tekliflerine açığız”
“Turizmle en çok işbirliği yapan bakanlığız. 49 yıllık turizm tahsislerini biz veriyoruz. Tabiat parkları ilan ediyoruz. O alanları da turizme tahsis edebiliyoruz. Yeni bir kanun hazırlığı var ve bunları 49 yıla uzatmayı planlıyoruz. A, B ve C tipi mesire alanlarımız var. Bu alanlardaki konaklama alanlarını da 49 yıla uzatmayı planlıyoruz. Tabiat turizmi şu anda zengin turistlerin tercih ettiği bir turist dalıdır. Tatil turizmine göre daha karlı bir turizm çeşididir.

81 ilde tabiat turizmi master planı ve eylem planı hazırladık. Tabiat turizminde ülkemizi dünyanın ilk 5 ülkesi içine girmesini sağlamak istiyoruz. Tabiat turizmi yüzde 20-30 büyüme gösteriyor. Tabiat turizmi için her türlü kolaylığı ve desteği göstereceğiz. Bizdeki bitki çeşitliliği çok iyi Türkiye bir cennet ve bu cenneti bütün dünyaya göstermek gerekir. 4 saatlik uçuş mesafesi, dört mevsim turizm ve zengin kaynaklarımızla Türkiye çok büyük bir potansiyele sahip. Türkiye’yi bu noktada uluslararası bir marka haline getirmek için yola çıktık.

Tabiat turizmi ile alakalı çalışmalar yapıyor ve yeni alanları turizme kazandırıyoruz. Örnek vermek gerekirse Belek. Belek’te 265 bin yatak kapasitesi bizim tahsis ettiğimiz alanlarda yer alıyor. Hedefimiz üst gelir grubundaki turistlere çekmektir. Bu noktada sizin de teklifleriniz olursa her türlü yardımı yapacağız. Master planlarımız da hazır. Eylem planları da hazırladık. Sizlerin de katkısını bekliyoruz. Turizm Şurası da önemli bir fırsattır. Tavsiye ve tekliflerinizi bekliyoruz. Uludağ’ı 4 mevsim turizm yapılan bir bölge olması için çalışmalar yapacağız. Kış turizmi bizim için çok önemli. Uludağ’daki otelleri dönüşüme soktuk. Talep olması durumunda Uludağ’daki imkanlarımızı turizm yatırımcılarımıza arz ederiz.

Bakanlık olarak serbest turizm ve ticaret bölgesi yapabilir miyiz diye düşündük ve bölgeleri belirleyerek 5-6 tane yapmayı planlıyoruz.”

Lütfi Elvan: “Turizm sektörünün önünün açılması gerekiyor”
“Bu şuranın hazırlıklarını yaptığımız 11. Kalkınma Planı’na büyük katkı sağlayacaktır. Turizm dünyada en hızlı büyüyen sektörlerin başıda geliyor. 60 yıldır kesintisiz büyüyor. Son 5 yılda turist sayısı ikiye katlandı. Turizm ülkeler için önemli bir gelir kaynağı olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu büyüme artarak devam edecek. Türkiye’de çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirildi Özal döneminde. Ak Parti Hükümetleri ile birlikte turizmde ikinci bir turizm hamlesi gerçekleştirildi. Geldiğimiz nokta bizim için yeterli değil. Turizmde bir duraklama oldu turizm sektörünün önünün açılması gerekiyor. 2023 hedefine ulaşmak istiyorsak mutlaka turizm sektöründe turizm dönüşüm programını hayata geçirmeliyiz. Orta vadede turizm stratejisinin revize edilmesi için bu adımı programımıza koyduk. Turizmde zayıf yönlerimiz: gelirimiz düşük. Turist sayısı itibariyle dünyadaki 1.2 milyar turistin yüzde 2,5 pay alabiliyoruz gelir olarak da yüzde 1,5 pay alıyoruz. Daha yüksek gelir almalıyız ve bunun için yol almalıyız. Her şey dahil sistemi çok yaygın. Bu sistemi bir anda terk edemeyiz. Yavaş yavaş her şey dahilden çıkacak bir yol haritası ortaya koymalıyız. Turizm çeşitliliği konusunda zayıfız. İnanılmaz bir potansiyele sahibiz. Bunu değerlendirmeliyiz. Bir başka konu odaklanmadır. Kamu yatırımlarının turizm politikaları konusunda uyumu, turizmin önünü açacak bir mekanizmanın oturtulmuş olmaması zayıf yönlerimizden biridir. Teşvik konusuna gelince yine bir çeşitlendirme söz konusu değil. Bir başka husus tanıtım. Bu noktada da atılması gereken adımlar var. Çok fazla sayıda kurum ve kuruluşun turizm alanına destek veren mekanizmalara sahip. Çok sayıda fon değişik şekillerde bu alana destek vermesi bütüncül anlayışı ortadan kaldırıyor.

Güçlü yönlerimize bakarsanız Anadolu açık hava müzesi gibidir. 10 binlerce yıllık tarihi Anadolu’da görebilirsiniz. Birçok ülkede bu değerleri göremezsiniz. Hizmet kalitemiz oldukça yüksek, otel standartlarımız oldukça yüksek. Turizm deneyimimiz yüksük. Ülkemizin doğal güzelleri de güçlü yönlerimizden.

Neler yapmalıyız? Evet stratejimizi gözden geçireceğiz. 2023 ve ileriki yıllara taşıyacak bir strateji ortaya koymalıyız. Nasıl? Destinasyon odaklı alan yönetimini mutlaka uygulamaya geçirmeliyiz. Destinasyona odaklanmalıyız. Bir başka konu çeşitlilik. Sağlık, termal, gastronomi ve doğal güzelliklerimiz, kültürel değerlerimizi dünya yeterince tanımıyor. Tanıtım noktasında ciddi adımlar atmalıyız. Turizmi çeşitlendirici yaklaşımlar ortaya koymalıyız. Destinasyon odaklı bir tanıtım stratejisi ortaya koymalıyız. Yine turizm yatırımlarımızın turizm politikası ile ortak noktada buluşmalı. Bütüncül bir yaklaşım sergileyemezsek yarım kalmış onlarca tesisimiz ve alt yapımız olacak. Turizm merkezlerini önceliklendirerek destinasyona odaklanmalıyız. Kamu özel işbirliği konusunda da daha fazla mesafe alabiliriz. Daha esnek modeller uygulamaya koyabiliriz. Turizmi destekleyen fonların tek çatı altında toplanmalı.”

Ahmet Arslan: “Turizm sektörünü çok önemsiyoruz”
“Ulaştırma sektörü bütün sektörlerin olmazsa olmazıdır. Ulaştırma olmazsa turistleri leylekler getirmeyecek. Biz bunu sağlamaya devam edeceğiz. Bakanlık olarak en önemli yaptığımız şey istişaredir. Plan ortaya koyduk ve öyle yol aldık. 10 ulaştırma şurasını yaparak dersler çıkardık. Yaptıklarımız ne kadar doğru yapmamız gerekenler ne kadar doğru. Bunu bütün bakanlıklarla yaptık. Hedef 2023’ü ortaya koyduk ve bu partimizin ve hükümetimizin politikası haline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı çok büyük işler yapıyor biz de onlara destek olmaya çalışıyoruz. Ulaşımı kolaylaştırırken ülkemize gelen turisti de hizmet vermiş oluyoruz. Çok önemli bir görev yapıyoruz. Yaptığımız işlerin turizme de hizmet verdiğini biliyoruz. Deniz, kara, hava ve demir yolları hatta haberleşme konularının birbirini tamamlaması gerekiyordu ve biz de öyle hareket ediyoruz. Yollar, köprüler, tüneller yaptık. Yol konforunu da artırdık. Yol konforu artınca seyahat konforu da artıyor. Bu da turistin ülkemizi tercih etmesi ve turizmin gelişmesi için önemli. Turist demiryolunu çok tercih ediyor. Bunun için dünyanın 6. hızlı tren işletmecisiyiz. Turizmi önemsiyoruz. Özellikle yüksek gelir seviyesi ile yat turizmini çok çok önemsiyoruz. Bakanlık olarak her platformda paydaşlarımızın bize desteği çok önemli.”

Ahmet Demircan: “Sağlık turizmi ile turizm gelirimizi artırabiliriz”
“Dünya üzerinde 2016 yılında 30 milyon insan sağlık turizmine konu olup ülkesinin dışına çıkıyor. Bu insanlar 500 milyar dolar para harcadı. 1 turist ortalama 15 bin dolar harcıyor. Sağlık turizminde turist sayısını arttırsak turizm gelirine ciddi bir katkı sağlarız. Hastanelerimiz ve donanımları çok iyi yönde gelişiyor. Sağlıkta yaşanan dönüşüm programımız sayesinde sağlık imkanları açısından büyük bir mesafe kaydedildi. Bu gelişimin devam etmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’ye 1 saatlik uçuş mesafesinde 12 ülkeye ulaşılabiliyor. 4 saatlik uçuş mesafesinde 57 ülke ve 1,5 milyar insana ulaşabilirsiniz. İnsan gücü konusunda Türkiye sağlık hizmetleri açısından çok güzel bir yerde. Bazı sıkıntılar yaşasak da Türkiye sağlık alanında çok iyi bir eğitim verebiliyor. Türkiye sağlık bilimi açısından dünya standartlarının gerisinde kalmadı hatta önünde yol aldı.

Sağlık turizminin gelişebilmesi için yapılması gereken işler var. Ülke çeşitliliğini artırmamız lazım. Sağlık hizmeti veren tesislerin sağlık turizmi hizmeti verdiğini belgelememiz gerekiyor. Belge sayısı olan tesislerin artmasını istiyoruz. Mevzuat alt yapısını tamamlamak üzereyiz. Yasal düzenleme hazır hale getirildi. Sağlık turizminde siz sağlık hizmeti veren kurumları doğru tanıtırsanız merdiven altı pazarlamaya konu ettirmezseniz bu işi sürdürülebilir hale getirirseniz. Akreditasyona dikkat etmezsek, sigorta kuruluşları ile belli sözleşmeler yapılmazsa arzuladığımız o yüksek verimi yakalayamayız. 2023’e kadarki süreçte 1 trilyon dolara ulaşacak bir sektörden bahsediyoruz. Sağlık turizminde Türkiye’deki potansiyeli tam anlamışla harekete geçmedi. Termal merkezlerimizi geliştirerek yatak ve tesis kapasitemizi bugünkü durumundan çok daha ileriye taşımalıyız. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Yaşlı bakımı da sağlık turizmi açısından çok önemli. Onlara da bir ortam hazırlamamız mümkün. Gerekli çalışmalar yapılırsa 2023 yılında sağlık turizmi turizm gelirlerine 20 milyar dolar katkı sağlayabilir.”

Naci Ağbal: “Tahsis sürelerinin uzatılması turizmin önünü açacak”
Turizm Şurası’nın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar çalıştığımız turizm bakanlarımızın ortak konusu en düşük bütçeyi biz alıyoruz diye. Bakanlık olarak bu turizm şurasına bağlı olarak her halde bütçeyi daha fazla isteyecek. Biz de onlara destek olacağız. Turizm bizim için çok önemli. Katma değer ve istihdam ve diğer sektörlere verdiği katkı çok önemli. Bakanlık olarak her zaman gerek bütçeden daha fazla kaynak, hem de sektörden gelen talepleri karşılama noktasında her zaman hassas olduk. Geldiğimiz noktadan memnunum. Geçen sene Eylül, Ekim döneminde birçok sorunla baş etmeye çalışan sektör, Hükümet olarak verdiğimiz destekler sayesinde en fazla da sizin sayenizde bu zorlukları aştık. Bundan sonra da çok güzel mesafeler kaydedeceğiz.

Bugün burada sizinle paylaşacağım en somut konu tahsis sürelerinin 49 yıla uzatılması konusudur. Temelde sizden gelen bu talebi en kısa sürede hayata geçireceğiz. Komisyondan madde geçti ve genel kurulda bir iki iyileştirme daha yapacağız. Kıyı yapılarında bütün tesis sahiplerine tahsis sürelerini 49 yıla uzatacağız. Bakanlıklardan almış oldukları bu yerleri ister sözleşmeleri uzatabilecek isterlerse satın alabilecekler. Hayırlı uğurlu olsun. Bunu yaparken de bir hususa dikkat ettik. Mevcut sözleşmelerde yapılacak yeniliklere imkan sağlayacağız. Sadece süre uzatılması değil bütün sözleşmeleri tadil edeceğiz. Böylece kredi kuruluşlarından daha fazla kredi kullanma yolu açılacak hem de yeni yatırımların yolunu açacağız. Bu proje sektörün önünü açacaktır. Bakanlıklar olarak biz kendi kendimize oturup çalışma yapmadan önce sektörün bu düzenlemenin ikinci boyutunda hazırlıklar yapmasında fayda var. Sözleşmelerin ne koşullarda tadil edileceği, ödeme koşulları gibi bir çok başlık var. Sektör bu noktada hazırlıklarını yaparsa biz de önerileri alırsak çalışmaları başlatacağız.

Bir diğer nokta vergi indirimleri. Birçok noktada bizden indirim isteniyor. Peşinen söyleyelim: mali imkanı bulduğumuz zaman bütün unsurları kaldırmayı ve maliyetleri düşürecek bütün durumları olumlu karşılıyoruz. İstihdam artıracak vergi indirim önerileri var. Gelir ve kurumlar vergisinde indirimler yaparak turizmin önünü açacak düzenlemeler yapacağız. Turizmin daha da gelişmesi için bakanlık ve hükümet olarak sonuna kadar yanınızdayız.”

Jülide Sarıeroğlu: “İstihdam noktasında en önemli sektör turizmdir”
“Bakanlık olarak gündemimizin en önemli maddesi istihdamdır. Bu noktada en önemli sektör turizmdir. Ekonomik göstergelerdeki iyileşme ile güçlü hedeflere yürüyeceğiz. Bu durum turizm sektörüne de katkı sağlayacaktır. İstihdam teşvik paketi ile turizm sektörüne önemli bir paket sunuldu. Karşılıklı fedakarlıklarla çok fazla zarar görmeden süreci atlattık. İstihdamı geliştirmek turizmdeki istihdamı geliştirmek için güçlü planlarımız var. Bakanlık olarak konseptsiz bir çalışma içinde değiliz. Ulusal istihdam stratejimiz var ve turizm sektörü istihdam stratejimiz ve eylem planımız var. Turizm istihdam stratejimize sağlayacağımız teşviklerle ortak akılla oluşturacağımız politikalarla ulaşacağımıza inanıyoruz. Turizm Şurası’ndan çıkacak sonuçlar bizim de alınıma giren birçok husus var. Şura sonuçları ortaya çıktıktan sonra Turizm Bakanlığımızın alanına girecek konuları tekrar revize edebiliriz. 2018 yılında istihdamda yüzde 5’lik bir artı hedefleniyor ama yapacağımız çalışmalarla bunu artırmak istiyoruz.

Yabancı iş gücü konusunda talepler vardı. Bu kotaları 5 olan sayısını 10 Türk vatandaşı çalıştırıldığı zaman sınırsız yabancı çalıştırılması konusunda esnettik. 2018 yılında yapacağımız çalışmaları bir yol haritası çerçevesinde harekete geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde sektörün hizmet kalitesini artırmak için nitelik ve becerilerde dolanılması için çalışmalar uygulamaya koyacağız. Turizmdeki istihdamı yüzde 50 oranında artırma hedefimiz var. Bu hedefler kapsamında etkili istihdam teşviklerinin devreye sokulması için çalışma yapıyoruz. Teşvik uygulamasında farklı modeller üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Turizm otelcilik mezunu olan kişilerin mesleki yeterlilikler oluşturuluyor. AB normlarında olan bir düzeyde. Bu çalışma kapsamında mesleki yeterli belgesi yerine geçecek bir uygulama üzerinde duruyoruz. Alınan diploma da yeterlilik belgesi olmasını sağlayacağız. Kayıp dışı istihdam konusunda ve ücretlerin eksik ödenmesi üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Turizm sektörünü, yeni istihdamın oluşması açısından en fazla aşama kaydedeceğimiz iş kolu olarak görüyoruz.”

Süleyman Soylu: “Dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz”
“Ülkemizin geleceği açısından çok önemli bir toplantıyı tertip eden bakanlığımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz. Elbette ki bu araziye müdahil olmak isteyenler olacaktır. Türkiye üzerindeki bu iddialar hep devam edecek.

2016 15 Temmuz sonrasındaki süreci beraber geçirdik ve iyi yönettik. Turist sayılarındaki artış ortada. Mardin ve Van’daki turist sayılarındaki artışa bakın. Keza Diyarbakır’da da turist sayısı arttı. Bakın, Antalya, İstanbul ve Muğla’dan bahsetmiyorum.

Bizim bu ülkeyi yöneten insanlar olarak morale ihtiyacımız var. Üzüldüğümüz nokta şurası: TÜSİAD başkanı ‘Olağanüstü halin kaldırılması lazım’ dedi. Mesele reel olmaktır. Ben turizmci adama ahkam kesemem. Ben siyasetçiyim. Olağanüstü halde hangimizin hayatı etkilendi. Bir takım mücadeleler veriyoruz.

Devletin arazisini başkalarına satanlar var. Trabzon, Giresun, Gümüşhane ve Artvin’de tespitler yaptık. 2470 adet kaçak yayla evi yapılmış. Bunları yıkalım diyoruz ve sivil toplumdan destek görmüyoruz. Bunun yapılmaması üzerine değerlendirmeler ortaya konuyor. Türkiye ucuz bir memleket değil. Türkiye dünyanın en pahalı arazisidir. Ne olursunuz malınızı ucuza vermeyin. Türkiye ucuz bir ülke değildir. Tedbir alırken bu tedbirleri hep birlikte alalım.

Birçok terörle mücadele ortaya koyarak son 40 yılın PKK karşısındaki en önemli süreci içindeyiz. Bu hükümetimizin son 15 yılda ortaya koyduğu kararlığın neticesidir. Biz üstünlüklerimizi iyi yönetmeliyiz. Bu fırsatı yarına taşımalıyız. Tarihi bir dönem içindeyiz. Hepimize sorumluluk düşüyor ve hepimiz daha fazla çalışacağız.”

 

Yorum Yaz