Seyahat dönüşüyor, değişiyor ve yeniden tanımlanıyor. Seyahat etmek artık sadece yeni mekan deneyimlerini değil, yenilikçiliği, farklı konu başlıklarını ve farklı kültürleri tanımayı da içeriyor. İşte 2017’nin seyahat trendleri…
Seyahat etmek artık sadece konforlu bir otelin havuzu başında martini yudumlamaktan çok daha ötesi. Maceranın kokusunu, keşiflerin ruhunu ve öznel deneyimlere kapılmayı istiyoruz. Kültürel bir etkinliğe katılabilir, egzotik mekanlarda gezebilir, yeni coğrafyalar bulmak için yedi denizi aşabilirsiniz.
Seyahat etmek hayatınızı değiştirebilir. Duygularınızı ateşlemenizi ve yeni kapılar açmanızı sağlayabilir. İnsanlığa farklı bir yanınızı göstermenizi ve sınırlarınızı aşmanızı getirebilir beraberinde. İster Taj Mahal’de olun veya isterseniz Avustralya’daki Büyük Mercan Resifi’nde, her macera size yeni kapılar açar.
FARKLI DENEYİMLER
Genç girişimciler uzun seyahatlerin yeterince “getirisi” olmadığını düşünebilir. Ancak farklı kültür ve varlıkları tanımanın deneyiminin para ile ölçülemediği de kesin. Uzun seyahatlerinizin nereye olduğu veya ne kadar sürdüğü fark etmez. İster özel bir jet kiralayıp tropik adalara gidin, ister Hong Kong’un kozmopolit yapısında kaybolun, ister New York’tan Napa Vadisi’ne uzanan bir yolculukta doğanın bilgeliğini keşfedin, ister İspanya’da kış tatili yapın veya isterseniz San Sebastian’ın Michelin yıldızlı restoranlarında yeni lezzetler peşinde koşun. Farklı deneyimler, yeni yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası.
KARNAVAL PEŞİNDE
Karnavalları takip ederek yaptığınız seyahatler, dünyanın farklı coğrafyalarının kokularını ve seslerini şimdiye dek hiç görmediğiniz şekilde algılamanızı sağlar. Rio de Janeiro’da karnavala katılabilir, Çin’in yeni yıl kutlamalarında ejderhaları izleyebilir, Hindistan’daki Durga Puja’da muson yağmurları altında sırılsıklam olabilirsiniz. Bu deneyimler hayatınız boyunca sizinle olacak. Japonya’da Hokkaido Kar Festivali’nde veya Tayland’da Songkran Su Festivali’nde, fark etmez, Asya’nın kültürlerini tanıdığınızda artık eski siz olmayacaksınız.
FOTOĞRAFA HAPSOLAN MACERA
Hayatımızı bir vizörün ardında yaşıyoruz. Şiirsel manzaraları fotoğraflıyor, coşkulu kalabalıkları bir kareye hapsediyoruz. Kültür kaşifleri olarak seyahatlerimizin her anını kaydediyor, kendi sanatsal dokunuşumuzu her yere bırakıyoruz. Ve bu sayede kendimize belkid e hiç kimseye göstermeyeceğimiz bir portfolyo hazırlıyoruz. Fransa Provence’ta lavanta kokuları içinde bir ilkbahar veya Seine Nehri kıyısında sakin bir yürüyüş. Eski Avrupa, dar sokaklar ve Ortaçağ’dan kalma evleriyle sizi kucaklamak için bekliyor. Maceralarınızı fotoğraflarınızla güçlendirin, ama hayatınızı bir kareye hapsetmeyin.
DENİZLER ÜZERİNDE
Akdeniz’in zeytin ve narenciye kokan vadilerinden kuzey ışıklarını izleyebileceğiniz dondurucu Norveç soğuğuna, denizler üzerinde dünyanın her yanına seyahat edebilir, kiraladığınız yatla veya cruiser seferleriyle müthiş bir konfor içinde farklı deneyimleri keşfedebilirsiniz. Muhteşem bir görüntü eşliğinde şezlongunuzda yatarken içeceğiniz şampanyanın tadını ne kadar süre tutabilirsiniz hafızanızda? Veya bir öğleden sonra vardığınız yeni bir limanda keşfettiğiniz yerel lezzetler ne kadar kalabilir damağınızda? Baltık Denizi, Alaska, Akdeniz ve diğer efsanevi destinasyonlar sizi bekliyor.
KÜLTÜREL ETKİLEŞİM
Küba’da içeceğiniz nadide puroların kokuları veya Burma’da tapınakların üzerinden yapacağınız bir balon yolculuğu. Kültürel etkileşim, yeni seyahat tarzının en önemli maddelerinden biri. İçinizdeki seyahat tutkusunu ateşleyecek ilhamı Şili’de And Dağları’nın çorak ovalarında da bulabilirsiniz, volkanik İzlanda’nın buzla kaplı şelalelerinde de veya Vietnam’da ağır aksak adımlarla geçeceğiniz caddelerde de. Yeni ve egzotik kültürlere duyulan merak, yerel tatlar arayışı ve bilmediğiniz bir dünyanın renkleri, hayatınızda en çok yad ettiğiniz anlara dönüşebilir.